Mesajı Okuyun
Old 29-03-2013, 23:42   #74
ahmetcaan

 
Varsayılan

BU KONUDAKİ KAZANDIĞIMIZ EMSAL KARAR AŞAĞIDADIR.


T.C.
ANKARA
10. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2011/2798
KARAR NO : 2012/2404
DAVACI : ………………
[VEKİLİ] : Av. Ahmet Can
Reşatbey Mah. Türkkuşu Cad. N:1 Günep Panorama B0502 B/Blok K:5 D:2 Seyhan /ADANA
DAVALI : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Av. …………
DAVANIN ÖZETİ : Farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabii hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekli olan davacının, Emekli Sandığı'na tabi olarak geçen hizmet süresi için kendisine emekli ikramiyesi ödenmesi amacıyla davalı idareye yaptığı başvurunun reddi üzerine anılan işlemin; hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı, Anayasamız gereğince Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜ RK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce işin gereği düşünüldü:
Dava, farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekli olan davacının, Emekli Sandığı'na tabi olarak geçen hizmet süresi için kendisine emekli ikramiyesi ödenmesi amacıyla davalı idareye yaptığı başvurunun reddine dair işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 106. maddesi ile 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlükten kaldırılan, ancak anılan Kanun'un geçici 4. maddesi uyarınca emekli ikramiyeleri de dahil olmak üzere belirli konularda halen uygulanmasına devam edilen 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasında; “Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir” hükmü; 12. maddesinin 1. fıkrasında ise; “Son defa T.C. Emekli Sandığı'na tabi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanun'un 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığı'na tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanun'u hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir.” hükmü yer almakta iken; anılan Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Son defa T.C. Emekli Sandığı'na tabi görevlerden emekliye ayrılan ve...” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 05.2.2009 gün ve E:2005/40, K:2009/17 sayılı kararıyla, farklı sosyal güvenlik kurumlarındaki hizmet süreleri birleştirilerek emekli olanlara aylık bağlandığı halde, son defa bağlı olunan sosyal güvenlik kurumuna göre ayırım yapılarak Emekli Sandığı'na tabi görevlerden emekliye ayrılmayanlara 5434 sayılı Kanun'a tabi çalışma süreleri için emekli ikramiyesi ödenmemesinin Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesi ile 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiş ve madde metninde yer alan söz konusu ibare 05.06.2010 tarihinde yürürlükten kalkmıştır.
Anılan madde metninin Anayasa Mahkemesi’nce kısmen iptali üzerine 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesinin birinci fıkrasında değişikliğe gidilmiş olup, 5997 sayılı Kanun'un 14. maddesi ile değiştirilen ve 01.06.2010 tarihinden itibaren geçerli olması öngörülen bu fıkra hükmüne göre, “Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçici 4. maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiilî hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir. Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve kendilerine mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tâbi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ise, bu Kanun'a tâbi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden bu madde hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir. Mülga 2829 sayılı Kanun'un 12. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile üçüncü fıkrasının son cümlesinin bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz.” kuralı getirilmiştir.
Ancak, 5434 sayılı Kanun’un 89. maddesinin değişik birinci fıkrasında yer alan “Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve…” şeklindeki ibare de, bu kuralın daha önce iptal edilen kural ile kapsam ve içerik yönünden aynı nitelikte olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’nin 12.05.2011 gün ve E:2010/81, K:2011/78 sayılı kararıyla iptal edilmiş olup, fıkra metninde yer alan bu ibare söz konusu karar gereğince 09.07.2011 tarihinde yürürlükten kalkmıştır.
Anayasa Mahkemesi kararları, Anayasa'nın 153. maddesine göre yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olduğundan, Anayasa'ya aykırılığına karar verilerek iptal edilen Kanun hükümlerinin, Anayasanın üstünlüğü prensibi ve hukuk devleti ilkesi gereğince, henüz devam eden davalarda uygulanmaması gerekir.
Öte yandan, 26.01.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6270 sayılı Kanun ile 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesinde değişiklik yapılarak, hizmet birleştirilmesi suretiyle emekli aylığı bağlananlara 5434 sayılı Kanun'a tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödeneceği kurala bağlanmış ve aynı Kanun ile 5434 sayılı Kanun'a eklenen geçici 223. madde hükmüyle de, bu maddenin yürürlük tarihinden önce, mülga 2829 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, varsa açtıkları davalardan vazgeçmeleri ve bu Kanun'un 89. maddesindeki şartların varlığı halinde aynı esas ve usuller çerçevesinde emekli ikramiyesi ödeneceği belirtilmiş olmakla birlikte, anılan madde hükmünde, 26.01.2012 tarihinden önce hizmet birleştirmesi suretiyle emekli olan iştirakçiler hakkında da bu Kanun ile getirilen kuralların uygulanacağı yönünde açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda, 6270 sayılı Kanun ile getirilen bu değişikliğin ancak yürürlük tarihinden sonraki uyuşmazlıklara uygulanacağı anlaşıldığından, bakılmakta olan davanın 6270 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesinde yürürlükte bulunan yasal düzenlemeye göre çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen durum karşısında, 2829 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrasının ve 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesinin 5997 sayılı Kanun'la değişik hükmünün Anayasa Mahkemesi’nce verilen iptal kararlarından sonraki şekline göre; farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle 2829 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca ilgili kurumca aylık bağlanan ancak son defa Emekli Sandığı'na tabi bir görevden emekliye ayrılmadıkları gözetilerek kendilerine Emekli Sandığı'na tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen süreleri için emekli ikramiyesi ödemesi yapılmayan kişilere, belirtilen hizmet süreleri ve emekli aylıklarının bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan katsayılar gözetilerek 5434 sayılı Kanun'un ilgili hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekli aylığı bağlanan ve son defa Emekli Sandığı'na tabi bir görevden emekliye ayrılmadığı için Emekli Sandığı'na tabi süreleri için kendisine emekli ikramiyesi ödemesi yapılmayan davacının, bu taleple yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 70,30 TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 600,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta giderinin kararın kesinleşmesi üzerine davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere, 25/12/2012 tarihinde karar verildi.