Mesajı Okuyun
Old 31-12-2010, 15:42   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın FuLDeN09,

Alıntı:
Yazan FuLDeN09
sayın Av.Nevra Öksüz ;
öncelikle verdiğiniz cevap için çok teşekkürler...ancak benim sorumluluk karinesi ilişkin bir karara ihtiyacım var. olayı kısaca aktarayım. müvekkil işyerinin sahibidir.işyeri ,bir döviz bürosudur. istihdam ettiği şahıs , mesai saatleri dahilinde müşterilerden para alarak ineternet üzerinde bir borsa işletim sistemind ekullanmaktadır.neticede ; yüklü meblağda parayı bu borsa sisteminde yitirip ortadan kaybolmuştur. işyerinin hizmetleri içerisinde çalışanın yapmış olduğu yatırım danışnmanlığı hizmeti bulunmamaktadır. müvekkilin ise çalışanın yaptığı bu işten hiç bir şekilde haberi yoktur. lakin para kaybeden kimseler yalnızca müvekkilin işyerind eistihdam edildiği için BK.55'e dayanarak müvekkilden alacaklarını talep etmektedirler. üstelik çalışan, kasadaki paraları da alarak kaçmış olduğundan müvekkil de aslında mağdur durumdadır. ben bu olya ilşikin bir Yargıtay kararı henüz bulamadım.
ilginiz için tekrar çok tesekkürler..saygılarımla..

Est

BK m.55; olaya göre farklılık gösteren bir husus olduğundan genel bir bilgi vermenin daha doğru olduğunu düşünerek mesajımı yazmıştım.

Mesela:

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 04.05.2000 T., Esas: 2000/2062, Karar: 2000/4389: " Davacı N____ vekili Avukat N____ tarafından, davalı S____ R____ Hotel aleyhine 29.12.1997 gününde verilen dilekçe ile istihdam edilenin haksız eylemi nedeniyle 10 milyar lira manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10.09.1999 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Dava, davalı şirkete ait otelde güvenlik görevlisi olarak çalışan dava dışı R____ adındaki şahsın, turist rehberi olarak burada kalmakta olan davacının zorla ırzına geçmek suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulunduğundan manevi tazminat istemine ilişkindir.

Yerel mahkemede yapılan yargılama sonunda; istihdam eden davalının, zararlandırıcı eylemde bulunan dava dışı işçinin gerek eğitilmesinde ve gerek gözetiminde gerekli özenin gösterildiğini, bu eylemin işçinin yapması gereken iş dolayısıyla meydana gelmediğini; sorumluluğun tamamen özel amaçla hareket eden dava dışı işçide olduğunu ve bu nedenlerle adam kullanan davalının sorumlu olamayacağı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, adam çalıştıran sıfatıyla BK.nun 55. maddeleri uyarınca davalı şirket hakkında açılmıştır.

Kusur aranmayan haksız fiil sorumluluğunda adam çalıştıranın sorumlu tutulabilmesi için; zararın, çalışanın hukuka aykırı eyleminden doğması ve zarar ile çalışanın eylemi arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Bu koşulların varlığı halinde çalıştıranın kendisine yükletilmiş olan özen gösterme yükümlülüğünü yerine getirmediği ve zararın bu yüzden meydana geldiği kabul edilmektedir. Bu sorumluluk karinesinin çürütülmesi için yasa koyucu adam çalıştıranlar için kurtuluş beyyinesi hakkını tanımıştır.
Adam çalıştıran, çalışanın seçiminde, talimat vermede ve denetlemede gerekli özeni gösterdiğini kanıtlaması halinde sorumluluktan kurtulur.

Bu bağlamda olmak üzere somut olayın irdelemesine gelince; dosyadaki bilgi ve belgelere göre, olay tarihinde davalıya ait işyerinde çalışan dava dışı işçinin daha önce çalıştığı yerde bir yabancı uyruklu turist kadının ırzına geçmesi nedeniyle bu işinden ayrılmak zorunda kaldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar zararlandırıcı eylemde bulunan dava dışı işçinin davalıya ait otelde işe girerken, ırza geçme olayını gizlemiş ise de; yeni işe girerken ayrıldığı işyerinden aldığı sigorta numarasını kullandığından buradan hareketle ayrıldığı işyerinden bu işçinin genel davranış biçimi hakkında gerekli bilgi alınması olanağı mevcut iken buna itibar edilmediği ve bu suretle adam çalıştıran davalının gerekli özeni göstermediği anlaşılmaktadır.

Çalıştıranın sorumlu tutulabilmesi için zarar verici eylem ile çalıştıranın görülen işi arasında fonksiyonel bağlılık bulunması yeterlidir. Ayrıca, yerel mahkeme kararında belirtildiği gibi, işçinin yapması gereken iş dolayısıyla giriştiği bir faaliyetin sonunda zarar oluşması gibi özel bir durumun varlığı aranmaz.

Yukarıdan beri açıklanan nedenlerden ötürü, davalıya ait otelde güvenlik görevlisi olarak çalışan dava dışı işçinin aynı otelde turist rehberi olarak kalan davacının zorla ırzına geçmekten ötürü ceza mahkemesinin kesinleşen kararı ile mahkum olan ve bu suretle davacının kişilik haklarına saldırıda bulunan işçinin bu eylemi nedeniyle BK.nun 55. maddesi uyarınca tarafların sosyo ekonomik durumları da gözönünde tutularak davacı yararına takdir edilecek miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken davanın reddi yönünde hüküm kurulması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, 4.5.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi."

Saygılar...