Mesajı Okuyun
Old 04-02-2009, 10:14   #35
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Bir ÖRNEK;

T.C.

YARGITAY


3. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/503

K. 2004/797

T. 12.2.2004

• PAYDAŞIN ECRİMİSİL TALEBİ ( İntifadan Men Koşulu - Ortaklığın Giderilmesi Davası Açmanın İntifadan Men Koşulunu Gerçekleştirmiş Sayılacağı )

• İNTİFADAN MEN KOŞULU ( Paydaşlar Arasındaki Ecrimisil Davasında - Ortaklığın Giderilmesi Davası Açılmasıyla İntifadan Men Koşulunun Gerçekleşmiş Olacağı )

• ECRİMİSİL TALEBİ ( Paydaşlar Arasında - Ortaklığın Giderilmesi Davası Açılmasıyla İntifadan Men Koşulunun Gerçekleşmiş Olacağı )

• ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI AÇILMASI ( Paydaşlar Arasındaki Ecrimisil Davası Açısından İntifadan Men Koşulunun Gerçekleşmiş Sayılacağı )

4721/m.698,995

ÖZET : Paydaşlar ( kural olarak ) intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. Ancak, davacı paydaş tarafından davalı paydaşlar aleyhine daha evvel bu taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi davasının açılması halinde, intifadan men koşulu aranmaz. Bu durumda, ortaklığın giderilmesi dava dilekçesinin davalı paydaşa tebliğ edildiği tarihten sonrasına ilişkin olarak intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır. Somut olayda davacı tarafça, ortaklığın giderilmesi için davalılar aleyhine açılan davada davalılara 18.11.1998 tarihinde dava dilekçesi tebliğ edilmiş olmakla intifadan men olgusunun gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerekir. Yerleşik Yargıtay uygulaması gözetilmeksizin delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu davanın yararlanmadan men koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle reddi doğru görülmemiştir.
DAVA : Dava dilekçesinde 1.257.625.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davada, müşterek mülkiyet şeklinde tarafların malik olduğu taşınmazlar nedeniyle 1999 yılı için davacıların 1/4 hisselerine düşen 1.257.625.000 lira ecrimisilin faizi ile birlikte tahsili istenilmiştir.
Davalılar vekili cevabında, muhdesatın tesbiti davası açıldığını bu davanın sonucunun beklenmesini ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, intifadan men için davalılara gönderilen ihtarname 2000 yılında tebliğ edilmekle, intifadan men koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Ecrimisile konu edilen taşınmazlarda taraflar paydaştır.
Paydaşlar ( kural olarak ) intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler.
Ancak, bu kuralın bazı istisnaları vardır ki, bunlar; ecrimisil istenen taşınmazın ( bağ, bahçe gibi ) doğal ürün veren ya da kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu taşınmazın tamamında hak iddia etmesi ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması, davacı paydaş tarafından davalı paydaşlar aleyhine daha evvel bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması halleridir.
Bu ayrık durumlarda intifadan men koşulu aranmaz. Sözü edilen davaların açılmış olması hallerinde ise, o dava dilekçesinin davalı paydaşa tebliğ edildiği tarihten sonrasına ilişkin olarak intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır.
Somut olayda davacı tarafça, ortaklığın giderilmesi için davalılar aleyhine açılan Hekimhan Sulh Hukuk Mahkemesinin 1998/158 Esas sayılı davasında davalılara 18.11.1998 tarihinde dava dilekçesi tebliğ edilmiş olmakla intifadan men olgusunun gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerekir.
Yerleşik Yargıtay uygulaması gözetilmeksizin delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu davanın yararlanmadan men koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.