Mesajı Okuyun
Old 28-12-2011, 17:20   #89
Av. Yasin Yıldız

 
Varsayılan

Bu kararın ilk derece mahkeme numarası 5999 ve 6111 sayılı kanunların yürürlüğünden öncedir. Dolayısıyla 5999 sayılı yasa metni gereği zaten dava devam ederken uzlaşmama yönünde mahkemeye veya davalı kuruma dilekçe vererek uzlaşma meselesi hallediliyordu. Sorun 5999 ve 6111 sayılı kanunların yürürlüğünden sonra açılacak davalarda uzlaşma için kurumlara başvurmadan veya uzlaşma istemyoruz diye başvurup 6 ayı beklemeden dava açıp açamayacağımız noktasında toplanıyor. Şimdiye kadar da benim anladığım Yargıtay'dan bu niteliklere sahip bir dava ile ilgili verilmiş bir karar yok.

Sanırım beklemekten başka çare yok.

Birde 6100 sayılı kanunundan sonra kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası belirsiz alacak davası olarak mı açılmalı yoksa daha önceki uygulamada olduğu gibi kısmi dava olarak mı?

Bu konuda artısı, eksisi ve olabilecek sıkıntı ve sonuçları ile değerli bilgi ve fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Alıntı:
Yazan pallanco
T.C.
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/6629
K. 2011/13353
T. 14.7.2011
• KAMULAŞTIRMASIZ ELATILAN TAŞINMAZ BEDELİNİN TAHSİLİ İSTEMİ ( 1988 Yılında Elatılan - Tarafların Uzlaşması Esas İse de Dosya Kapsamından Uzlaşamayacakları Anlaşıldığından İşin Esasına Girilerek Hüküm Kurulması Gerektiği )
• UZLAŞMA ( 1988 Yılında Kamulaştırmasız El Atılan Taşınmaz Bedelinin Tahsili İstemi - Tarafların Uzlaşması Esas İse de Dosya Kapsamından Uzlaşamayacakları Anlaşıldığından İşin Esasına Girilerek Hüküm Kurulması Gerektiği )
• KAMULAŞTIRMA KANUNU GEÇİCİ 6. MADDE ( Hükmü Karşısında Kamulaştırmasız Elatılan Taşınmaz Bedelinin Tahsili İsteminin Hak Düşürücü Süre Nedeniyle Reddine Karar Verilemeyeceği )
2942/m.Geç.6
6111/m.Geç.2
ÖZET : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu taşınmaza 1988 yılında el atıldığı anlaşılmıştır. 6111 sayılı Yasının Geçici 2. maddesi gereğince atıfta bulunulan 5999 sayılı Yasanın 6. maddesi hükmü uyarınca tarafların uzlaşması esas ise de, dosya kapsamından tarafların uzlaşamayacakları anlaşıldığından, işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla , dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada yapılan incelemede dava konusu taşınmaza 1988 yılında el atıldığı anlaşılmıştır.

25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasının Geçici 2. maddesi gereğince atıfta bulunulan 5999 sayılı Yasanın 6. maddesi hükmü uyarınca tarafların uzlaşması esas ise de, dosya kapsamından tarafların uzlaşamayacakları anlaşıldığından, işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesi,

Doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 14.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.