Mesajı Okuyun
Old 31-08-2010, 14:30   #2
halit pamuk

 
Varsayılan

Baki Kuru'ya göre, BK.m.269,I de bu görev sulh hukuk hakimine verilmiş ise de, İİK.m. 270'e göre hapis hakkı defter tutmak icra dairesinin görev alanına dahildir. Bu nedenle, BK.mn. 269,I deki sulh hakimi deyimini İcra dairesi olarak anlamak gerekir, demektedir. (İcra İflas Hukuku Ders Kitabı. Sh. 413)


İlgili kararın da tamamı:

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
Esas : 1999/13885
Karar : 1999/16164
Tarih : 10.12.1999

HAPİS HAKKI
DEFTER TUTMA
YETKİLİ MERCİİ


Özet :B.K.269. maddesi hapis hakkı için Sulh Hakimi kararını öngörmektedir. Ancak somut olayda alacaklı kiralayan İİK.270. maddesi gereği hapis hakkı için defter tutulması talebinde bulunmuştur. Maddede hapis hakkı için Sulh Hakimi kararı olması koşulu yoktur. İİK., Borçlar Kanunundan daha yeni tarihli olduğu için yetkili merciin İİK.da belirtildiği şekilde İcra Müdürlüğü olduğunun kabulü gerekir.


( 2004 s. İİK. m. 270 ) ( 818 s. BK. m. 267, 269 )



Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddedi içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 7.10.1999 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı kiralayan İİK. 270. maddesi gereğince hapis hakkını kullanıp menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçmiş, borçlu kiracı takip dosyasında borca itiraz ettiği gibi İcra Tetkik Mercii nezdinde de hapis hakkına konu kira alacağı için ayrıca takipte bulunulduğunu, sözleşmenin feshedilmiş olunmasına rağmen, rehin hakkı kullanılamayacağını belirterek şikayette bulunmuştur. Mercice, B.K.267. maddesi gereğince Sulh Hakiminin kararı olmadan hapis hakkı kullanılamayacağı gerekçesi ile 19.7.1999 tarihli memur muamelesinin iptali kararı verilmiştir. B.K.269. maddesi hapis hakkı için Sulh Hakimi kararını öngörmektedir. Ancak somut olayda alacaklı kiralayan İİK.270. maddesi gereği hapis hakkı için defter tutulması talebinde bulunmuştur. İİK.270. maddesindeki hapis hakkı için Sulh Hakimi kararı olması koşulu yoktur. İİK., Borçlar Kanunundan daha yeni tarihli olduğu için yetkili merciin İİK.da belirtildiği şekilde İcra Müdürlüğü olduğunun kabulü gerekir. (Açıklamalı Borçlar Kanunu, Turgut Uygun, Cilt 4, Sayfa 775) Bu durumda merciin bu yöne ilişkin kararı yerinde görülmemiştir. Kiracının daha önce icra takibi yapıldığı için hapis hakkı kullanılamayacağına ilişkin merci hakimi olumlu veya olumsuz bir karar vermemiştir. Ancak kiralayan hapis hakkını kullandıktan sonra menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçmiş, kiracı borçlu, icra müdürlüğünde borca itiraz edip takip durmuştur. Alacaklı itirazının kaldırılması yoluna gitmeden takibe devam edilemeyeceği ve temyiz edenin alacaklı olduğu gözetildiğinde sonuca etkili görülmemiştir.

SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK. 366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 10.12.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.

(Corpus'tan alınmıştır)