Mesajı Okuyun
Old 31-01-2012, 15:43   #5
av.sally

 
Varsayılan

Özellikle ekteki ikinci karar sizin dava konunuzun tersi bir durumdur.

Yargıtay Kararı incelemelerinin genelinden anladığım sizin öncelikle hizmet tespiti ile ssk tabi olunmasını sağlamanız dava sonunda ise (ki halihazırdaki davaya dahil edilebilir mi bilemiyorum) Tarım Bağ-Kur'u iptal etmek için ikinci bir dava açmanızdan başka bir yol görünmemektedir.


T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/5448
K. 2005/8365
T. 12.9.2005
• BAĞ-KUR TARIM SİGORTALILIĞI ( SSK’na Tabi Tarım Sigortalılığının Sona Erdiğinin Tespiti - 2926 S.Y’ya Göre Sigortalılığın Çakışması Halinde 2926 S.Y’ya Göre Sigortalığın Üstün Olduğunun Kabulünün Zorunlu Olduğu )
• TARIM SİGORTALILIĞININ SONA ERDİĞİNİN TESPİTİ ( 2926 S.Y’ya Göre Sigortalılığın Çakışması Halinde 2926 S.Y’ya Göre Sigortalığın Üstün Olduğunun Kabulünün Zorunlu Olduğu )
• SİGORTALILIĞIN ÇAKIŞMASI ( Bağ-Kur Tarım Sigortalılığının SSK’na Tabi Tarım Sigortalılığının Sona Erdiğinin Tespiti - 2926 S.Y’ya Göre Sigortalılığın Çakışması Halinde 2926 S.Y’ya Göre Sigortalığın Üstün Olduğunun Kabulünün Zorunlu Olduğu )
• TARIM BAĞ-KUR ÜYELİĞİ ( İlgili Şahsi Sicil Dosyasının Celp ve İncelenmesi Davacının Tarım Bağ-Kur Üyeliği Hakkında Diyeceklerinin Etraflıca Saptanması Gerektiği )
• TAPU VE VERGİ KAYITLARI ( Bağ-Kur Tarım Sigortalılığının SSK’na Tabi Tarım Sigortalılığının Sona Erdiğinin Tespiti - Ziraat Arazisi ve Bahçelerine Ait Kayıtlarının Celp ve İncelenmesi Hayvan Varlığı Tarım Destek Primi Alıp Almadığı ve Kısaca Tarımla İlgili Uğraşısının Olup Olmadığının Gereği Gibi Tesbiti Gerektiği )
2926/m.10
ÖZET : Davacı, Bağ-Kur tarım sigortalılığının SSK.'na tabi tarım sigortalılığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.

2925 sayılı Yasa uyarınca primlerini muntazaman ödediği uyuşmazlık konusu değildir. Diğer taraftan, Bağ-Kur Sakarya İl Müdürlüğünün yazılarına göre ise, davacı 2926 sayılı Yasaya göre Tarım Bağ-Kur üyesidir. 2926 sayılı Yasaya göre zorunlu sigortalılık söz konusu olup ayrıca süreklidir. 2925 ve 2926 sayılı yasalara göre sigortalılığın çakışması halinde 2926 sayılı yasaya göre sigortalığın üstün olduğunun kabulü zorunluluğu ortadadır. Ancak, mahkeme, davacının 2926 sayılı Yasaya göre Bağ-kur üyeliğinin gerçeklere uygun olup olmadığını yeterince araştırmamıştır.

Öncelikle, davacının 2926 sayılı Yasaya göre Bağ-kur üyeliğiyle ilgili şahsi sicil dosyasının celp ve incelenmesi, davacının Tarım Bağ-kur üyeliği hakkında diyeceklerinin etraflıca saptanması, davacının ziraat arazisi ve bahçelerine ait tapu ve vergi kayıtlarının celp ve incelenmesi, hayvan varlığı, tarım destek primi alıp almadığı ve kısaca tarımla ilgili uğraşısının olup olmadığının gereği gibi tesbiti gerekir. Tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca varılması icap eder.

DAVA : Davacı, 01.09.1991 tarihinde başlayan Bağ-Kur tarım sigortalılığının SSK.'na tabi tarım sigortalılığının başladığı 01.01.1994 tarihinde sona erdiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mehmet Şahin tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : Sosyal Sigortalar Kurumu Sakarya İl Müdürlüğünün 11.11.2004 tarih ve 058943 sayılı yazılarına göre, davacının 2925 sayılı Yasa uyarınca 01.01.1994 Şubat 2004 tarihleri arası primlerini muntazaman ödediği uyuşmazlık konusu değildir. Diğer taraftan, Bağ-Kur Sakarya İl Müdürlüğünün 03.03.2005 tarih 27358 sayılı yazılarına göre ise, davacı 01.09.1991 tarihi itibariyle 2926 sayılı Yasaya göre Tarım Bağ-Kur üyesidir. 2926 sayılı Yasaya göre zorunlu sigortalılık söz konusu olup ayrıca süreklidir. 2925 ve 2926 sayılı yasalara göre sigortalılığın çakışması halinde 2926 sayılı yasaya göre sigortalığın üstün olduğunun kabulü zorunluluğu ortadadır. Ancak, mahkeme, davacının 2926 sayılı Yasaya göre Bağ-kur üyeliğinin gerçeklere uygun olup olmadığını yeterince araştırmamıştır.

Öncelikle, davacının 2926 sayılı Yasaya göre Bağ-kur üyeliğiyle ilgili şahsi sicil dosyasının celp ve incelenmesi, davacının Tarım Bağ-kur üyeliği hakkında diyeceklerinin etraflıca saptanması, davacının ziraat arazisi ve bahçelerine ait tapu ve vergi kayıtlarının celp ve incelenmesi, hayvan varlığı, tarım destek primi alıp almadığı ve kısaca tarımla ilgili uğraşısının olup olmadığının gereği gibi tesbiti gerekir. Tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca varılması icap eder.

Mahkemece, belirtilen bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.09.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/715
K. 2002/1393
T. 19.2.2002
• SİGORTALILIĞIN TEKLİĞİ ( Aynı zaman kesiti içinde iki ayrı sigortalılığının olamayacağı / İki ayrı sigortalılık halinde hangisinin geçerli olacağı - Tarım Bağ-Kur sigortasında kişinin başka bir sigorta kapsamına girdiğinde Tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona ereceği hususu )
• TARIM BAĞ-KUR SİGORTASI ( Aynı zaman kesiti içinde iki ayrı sigortalılığının olamayacağı / İki ayrı sigortalılık halinde hangisinin geçerli olacağı - Tarım Bağ-Kur sigortasında kişinin başka bir sigorta kapsamına girdiğinde Tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona ereceği hususu )
2926/m.6/b
ÖZET : Sigorta sistemimizde benimsenen sigortalılığın tekliği esasına göre, aynı zaman kesiti içinde iki ayrı sigortalılığa cevaz verilmemekte, bunlardan hangisi daha önce başlamış ve kişinin fiili çalışmasına dayanıyorsa o sigortalılığa geçerlilik tanınacağı kabul edilmektedir. Çakışan sigortalılıkta ayrıca hangi çalışmanın kişinin ekonomik hayatında baskın olduğuna bakılarak soruna çözüm bulunmaktadır.

Tarım Bağ-Kur sigortalılığı devam ederken sigortalı başka bir Sosyal Güvenlik Kuruluşu kapsamına tabi bir işte çalışmaya başlarsa Tarım Bağ-Kur sigortalılığı sona erecektir.

DAVA : Davacı, Bağ-Kur sigortalılığı ile çakışan Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalılığının iptali ile Bağ-Kur'da geçen hizmet sürelerinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumu Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Nejla Yıldırım tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

KARAR : Davacı vekili zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı ile kesişen 30 günlük zorunlu Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalığının iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkeme talebi aynen kabul etmiştir.

Sigorta sistemimizde benimsenen sigortalılığın tekliği esasına göre, aynı zaman kesiti içinde iki ayrı sigortalılığa cevaz verilmemekte, bunlardan hangisi daha önce başlamış ve kişinin fiili çalışmasına dayanıyorsa o sigortalılığa geçerlilik tanınacağı kabul edilmektedir. Çakışan sigortalılıkta ayrıca hangi çalışmanın kişinin ekonomik hayatında baskın olduğuna bakılarak soruna çözüm bulunmaktadır.

Yargıtay kararları bakımından gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununun uygulanması bu yönde ise de, 2926 sayılı Kanuna tabi Tarım Bağ-Kur sigortalıları açısından Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının ( b ) bendi hükmü sebebiyle durum farklıdır.

Gerçekten söz konusu maddede,

"Diğer Sosyal Güvenlik Kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların çalışmaya başladıkları tarihten itibaren sigortalılıklarının sona ereceği" hüküm altına alınmıştır.

Şu halde Tarım Bağ-Kur sigortalılığı devam ederken sigortalı başka bir Sosyal Güvenlik Kuruluşu kapsamına tabi bir işte çalışmaya başlarsa Tarım Bağ-Kur sigortalılığı sona erecektir.

Kanunun bu açık hükmü karşısında davacının Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalılığı ile çakışan 30 günlük Tarım Bağ-kur sigortalılığının geçerliliğinden bahsedilemez.

Mahkemenin yukarıda açıklanan kanun hükmüne aykırı olarak davanın kabulüne karar vermesi isabetsiz olup, bozma sebebidir.

O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi