Mesajı Okuyun
Old 30-01-2004, 15:43   #4
sbudak

 
Mesaj

Alıntı:
Ben hakimlerimiz savcılarımızın özveri ile cefa çektiklerini düşünüyorum.
Sayın birdost’un söylediğine katılıyorum. Hakim ve savcılarımızın özveri ile ağır iş yükü altında çalıştıklarına kuşku yok. Tabi bu durum hakim ve savcılarımızın eleştiriden uzak olmalarını ve onların içinde yanlış yapan olmadığı anlamına gelmez. Ülkemizin resmi dairelerinde yaşanan başı bozukluk adliyelerimize de fazlasıyla yansımış durumda.
Alıntı:
Adliyelerin rüşvetin en az bulaştığı yerlerden olduğunu düşünüyorum.
Adliyelerden kastınız hakim ve savcılarımız ise bu söylediğinize katılıyorum. Ancak mahkeme kalemi ve icra daireleri için aynı şeyleri söylemek çok zor değil, imkansız. Özellikle de icra daireleri çalışanlarının avanta almadan iş yaptığını görmedim ve duymadım. Hatta icra daireleri için Türkiye’de ister avanta ister rüşvet deyin alınmasının bu kadar yaygınlaştığı ve yerleştiği bir devlet dairesi daha olduğunu sanmıyorum. Sanırım bir dost da “adliyeler” derken bunları kasdetmemiştir.

Hakimlerimizin (özellikle yüksek yargı mensubu olan hakimlerimizin) “operasyonlar” ile ilgili isim ve iddiaların basına yansıması konusunda bu ‘neşter 2’ operasyonunda gösterdikleri duyarlılığı daha önce göstermemiş oldukları yadsınamaz bir gerçek. Benim aklıma takılan bir nokta olay basına yansıyıp da yargı mensuplarımızdan tepki gelince tutuklama istemi ile mahkemeye sevk edilen sanıklar hakkında tutuksuz yargılanmalarına karar verilmesi konusu. Üstelik bu karara soruşturmayı yürüten DGM savcısı tarafından yapılan itiraz da reddedilmiş. Şimdi burada insanın aklına yüksek yargı mensuplarımızın olaya gösterdikleri tepkinin tesiri ile mi mahkemenin sanıkların tutuksuz yargılanmalarına karar verdikleri sorusu geliyor. Zira bu tür operasyonların neticesinde mahkemelerimizin tutuksuz yargılanma kararı vermeleri pek rastlanan bir durum değil. Mutlaka böyle olmuştur demiyorum ama insanın aklına bunlar da gelmiyor değil.

Sayın bir dost, Anaysa Mahkemesi üyelerinin Meclis’ten seçilmesi konusu ile ‘yargıda yaşanan yolsuzluk’ iddiaları arasında nasıl bir bağlantı kurduğunuzu açarsanız daha aydınlatıcı olur.