Mesajı Okuyun
Old 07-05-2012, 11:01   #2
üye7160

 
Varsayılan

T.C. Askeri Yargıtay

3.Dairesi
Esas: 2007/2589
Karar: 2007/2584
Karar Tarihi: 27.11.2007


İHALEYE FESAT KARIŞTIRMAK SUÇU - RANZA VE DOLAP ALIMIYLA İLGİLİ İHALE SÜRECİ - EYLEMİN MEMURİYET GÖREVİNİN GEREKLERİNE UYUP UYMADIĞI - TÜM İHALELERİN BİR BÜTÜN HALİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ - BİRLEŞTİRMENİN USUL EKONOMİSİNE UYGUN OLMADIĞI

ÖZET: Sanıkların, ranza ve dolap alımıyla ilgili ihale sürecinde gerçekleşen eylemleri, <menfaat temin etmek> unsurunun bulunmaması nedeniyle, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nın 205'inci maddesinde düzenlenmiş olan <ihaleye fesat karıştırmak> suçuna tipiktik açısından uymadığından, <memuriyet görevinin gerekleri> ile ilgili olarak ele alınıp değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.

(765 S. K. m. 205, 230, 240) (5237 S. K. m. 257) (353 S. K. m. 12, 18) (1632 S. K. m. 144)

Sanıklar hakkındaki, iddia konusu eylemlerinin TCK’nın 205'nci maddesinde düzenlenmiş olan <ihaleye fesat karıştırmak> suçunu oluşturabileceği gerekçesiyle verilen 24.12.2004 tarihli, 2004/30-793 esas ve karar sayılı görevsizlik kararının, Dairemizin 24.5.2005 tarihli, 2005/644-639 esas ve karar sayılı ilamı ile, usule aykırılık yönünden bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda;

Askeri mahkemece; yine sanıkların eylemlerinin TCK'nın 205'nci maddesinde düzenlenmiş olan <ihaleye fesat karıştırmak> suçuna vücut verdiği kabul edilerek, 353 sayılı Kanunun 12'nci maddesi gereğince, askeri mahkemenin görevsizliğine ve dava dosyasının, kararın kesinleşmesini müteakip Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Hükümler;

1) Sanık Alb. C.A.G. müdafileri tarafından özetle; daha önceki temyiz layihalarındaki temyiz sebepleri tekrar edilerek, kararın uygulamaya ve usul kurallarına aykırı olduğu, mevcut dosya ile mahkemenin 2006/57 esas sayılı dosyası arasında şahsi ve hukuki irtibat bulunduğu, bu dosyaların birleştirilmesi taleplerinin reddine ilişkin kararın usul ve kanuna aykırı olduğu;

2) Sanık Bnb. A.G.H. müdafii tarafından özetle; atılı suçun olsa olsa 765 sayılı TCK'nın 230 veya 240'inci maddelerini ihlal olarak nitelendirilebileceği, askeri mahkemenin görevli olduğu, suç dosyanın mahkemenin 2006/57 esas sayılı dosyası ile birleştirilip, durumun ondan sonra değerlendirilmesi gerektiği;

3) Sanık De. Me. G.K. müdafii tarafından özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, kamu görevlisi olan müvekkili hakkında 4483 sayılı Kanuna aykırı olarak, izin alınmadan yargılama yürütüldüğü, Beykoz Kaymakamlığının 29.5.2002 tarihli ve 2002/9 sayılı kararı ile, soruşturma izni verilmesine gerek olmadığına karar verildiği, askeri savcılıkça bu karara itiraz edilmediğinden kararın kesinleştiği, ayrıca mahkemenin kararının çelişkili olduğu, müvekkili hakkındaki mal beyanı ile ilgili iddianın da gerçekçi olmadığı;

4) Sanık Astsb. M.A. tarafından özetle; muayene komisyonu üyesi olarak görevlendirilmesinin geçici ve ivedi bir biçimde gerçekleştiği, bir kereye mahsus olarak muayene komisyonunda görev aldığı, malzemeleri sayıp kontrol ederek imza attıkları, diğer sanıkların eylemlerine iştirak etmesinin mümkün olmadığı, kararın usul ve esas yönünden kanuna aykırı olduğu, mal varlığıyla ilgili hiçbir haksız kazancının bulunmadığı, hükmün yeterince somutlaştırılmamış delillere dayandırıldığı;

İleri sürülerek, ayrı ayrı ve süresinde temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede; sanıkların, dava konusu olay sebebiyle haksız menfaat temin ettikleri yönünde bir delilin bulunmadığı, askeri mahkemenin, iki müteahhit haricindeki kamu görevlilerinin eyleminin ihaleye fesat karıştırmak olduğu yolundaki değerlendirmesinin isabetli olmadığı, ayrıca, başkaca müteselsilen ihaleye fesat karıştırmak suçlarından askeri mahkemede yargılanmalarına devam edilen sanıkların, temyize konu eylemlerinin teselsülen gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin tespiti ve değerlendirilmesi diğer dava dosyasındaki (2004/280 esas sayılı) suçlarla ilgili verilecek kararlara doğrudan bağlı olduğundan, bu bağlılığın TCK'nın 205'inci maddesini oluşturabilecek eylemlere ilişkin yargılamanın da askeri mahkemede yapılmasını gerektirdiği, halen askeri mahkemede derdest olan 2004/280 esas sayılı dava dosyası ile temyize konu sanıkların eylemleri arasında 353 sayılı Kanunun 18'inci maddesi anlamında bağlılık bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği, esasen alım yöntemleri farklı olsa da, sanıkların görev yaptıkları süre içerisinde katıldıkları tüm ihalelerin bir bütün halinde değerlendirilmesi ve tüm suçlamalara ilişkin yargılamaların birlikte yürütülmesi gerektiği, temyize konu fiiller ile ilgili yargılama sonucunun, diğer yargılamanın konusunu da belirleyeceği belirtilerek, görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmesi istenilmiştir.

Haklarında aynı suçtan görevsizlik kararı verilen asker ve sivil diğer sanıklarla ilgili kararlar taraflarca temyiz edilmediğinden, inceleme dışında tutulmuştur.

Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığının 11.12.2001 tarihli, 2001/1263-726 esas ve karar sayılı iddianamesiyle, İstanbul Boğaz Komutanlığı İkmal Destek Komutanı olan sanık İkm.Bnb. A.G.H. ve Tedarik Şube Müdürü sanık İkm.Bnb. U.G.'nin, özel imalata dayalı ranza ve dolap alımıyla ilgili ihale şartnamesinde teslim süresini on gün gibi kısa bir süreyle sınırlamak suretiyle ihaleye daha fazla sayıda firmanın katılımını ve rekabeti engelledikleri, yiyecek alımına ilişkin hazırlanmış bir özel şartnameyi bu ihaleye uyarlarken gerekli değişiklikleri yapmadıkları, teknik şartnamede istenen garanti belgesini almamak suretiyle yüklenici firma lehine durum yarattıkları;

İstanbul Boğaz Komutanlığı Satın Alma Komisyonu Başkanlığı üyelerinin (Sanıklar Dz.Alb. C.A.G. ve De. Me. G.K.'nın), özel şartnamede yer alan ve söz konusu malzemelerle (ranza ve dolap) uyuşmayan çelişkili ifadelere rağmen dosyayı ilgili birliğe iade etmeyerek 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa ve MSB İç Tedarik Yönergesine aykırı hareket ettikleri;

İstanbul Boğaz Komutanlığı Muayene Komisyonu Başkanı ve üyelerinin (Sanık Tekns.Kad. B.Çvş. M.A.'nın), muayene muhtırasının rapor için ayrılmış bölümünü hiçbir rapor ve not yazmadan, boş olarak imzaladıkları, özel şartnamede belirtilmesine rağmen yüklenici firmadan TSE/İSO veya evsafına uygunluk belgesini talep etmedikleri;

Böylece sanıkların, memuriyet görevini ihmal suçunu işledikleri iddiası ve TCK'nın 230/1'inci maddesi gereğince cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı;

Askeri mahkemece yargılama yürütülürken;

Askeri savcılığının 1.8.2003 tarihli, 2003/66-384 esas ve karar sayılı iddianamesiyle;

İlk iddianamede isimlen bulunan sanıklar A.G.H., C.A.G., U.G., G.K., T.Ç. ve N.S.'nin de aralarında bulunduğu asker ve sivil kişi sanıklar hakkında, İstanbul Boğaz Komutanlığınca pazarlık usulüyle piyasadan yapılan alımlarda usulsüzlük yapıldığı iddialarıyla dava açıldığı; İkmal Destek Komutanı İk.Kd.Bnb. A.G.H.'nin, sivil şahıs O.Ö. ve K.Ç.'den rüşvet almak suretiyle, ihalelerin belirli firmalarca alınmasını sağladığının iddia edildiği, Dz.Alb. C.A.G. ile Astsb. N.S.'nin, pazarlık usulüyle yapılan alımlarda hileyle hazırlanmış tekliflere istinaden ihaleyi sonuçlandırmak şeklinde gerçekleştiği iddia olunan eylemlerinin ihaleye fesat karıştırmak suçunu oluşturduğunun belirtilip, TCK'nın 205 ve 80'inci maddeleri gereğince cezalandırılmalarının istenildiği;

Memuriyet görevini ihmal suçundan açılmış davada, sanıkların müdafilerinin, bu iki davanın birleştirilmesi yönündeki taleplerinin, askeri mahkemece, <dava konularının farklılığı ve fiili irtibat bulunmaması> gerekçeleriyle reddedildiği;

İddia konusu eylemlerin <ihaleye fesat karıştırmak> veya <memuriyet görevini kötüye kullanmak> suçlarını oluşturması ihtimaline binaen, sanık C.A.G.'nin ek savunmasının alındığı;

Askeri mahkemece, ranza ihalesini almış olan müteahhit Ş.K. hakkında, <ihaleye fesat karıştırmak suçuna iştirak> ve <memuriyet görevini kötüye kullanmak suçuna iştirak> suçlarından suç duyurusunda bulunulduğu;

Askeri savcılığının 19.10.2004 tarihli, 2004/409-600 esas ve karar sayılı iddianamesiyle;

Sanıklar Ş.K. ve B.G.'nin, daha önceden haklarında kamu davası açılmış olan kamu görevlileri ile birlikte, dolap ve ranza ihalelerini organize bir şekilde önceden kararlaştırarak istedikleri fiyat ile aldıkları ve bu şekilde <ihaleye fesat karıştırmak suçuna iştirak etmek> suçunu işledikleri belirtilerek, 765 sayılı TCK'nın 205'inci maddesi gereğince cezalandırılmaları, 30.350.000.000 TL Hazine zararının, bu sanıklarla birlikte A.G.H., U.G., C.A.G., G.K., T.Ç. ve N.S.'den müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle kamu davası açıldığı;

Bu dava ile memuriyet görevini ihmal suçundan açılmış olan ilk davanın 1.12.2004 tarihli duruşmada birleştirildiği;

Sanıklar hakkındaki, iddia konusu eylemlerinin TCK'nın 205'nci maddesinde düzenlenmiş olan <ihaleye fesat karıştırmak, suçunu oluşturabileceği gerekçesiyle verilen 24.12.2004 tarihli, 2004/30-793 esas ve karar sayılı görevsizlik kararının, Dairemizin 24.5.2005 tarihli, 2005/644-639 esas ve karar sayılı ilamı ile, usule aykırılık yönünden bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sırasında;

Askeri savcılığın 2.3.2006 tarihli, 2001/1263-2001/726 esas ve karar sayılı ek iddianamesiyle, sanıklar Dz.Alb. C.A.G., İkm.Bnb. A.G.H., Tekns.Kd. B.Çvş. M.A. ve De. Me. G.K. haklarında (Temyize gelmeyen sanıklarla birlikte), <ihaleye fesat karıştırmak> suçunu işledikleri belirtilerek kamu davası açıldığı;

Askeri mahkemece; her iki iddianame ve ek iddianamede sanık olarak gösterilen asker ve sivil kişiler hakkındaki iddia konusu eylemlerin, <ihaleye fesat karıştırmak ve bu suça iştirak suçuna> vücut verebileceği kabul edilerek, sivil şahıslarla birlikte işlenen bu suça ilişkin sevk maddesinin de TCK'da yer alması sebebiyle, 353 sayılı Kanunun 12'nci maddesi gereğince, tüm sanıkları müsnet suçlardan yargılama görevi adli makamlara ait olmakla Askeri Mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesini müteakip dava dosyasının, yetkili ve görevli Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Sanıklar hakkında düzenlenmiş ve inceleme konusu görevsizlik kararına esas teşkil eden 11.12.2001 tarihli iddianamede, İstanbul Boğaz Komutanlığı İkmal Destek Komutanı olan sanık İkm.Bnb. A.G.H.'nin eylemi (Temyize gelmeyen Tedarik Şube Müdürü sanık İkm.Bnb. U.G. ile birlikte), özel imalata dayalı ranza ve dolap alımıyla ilgili ihale şartnamesinde teslim süresini on gün gibi kısa bir süreyle sınırlamak suretiyle ihaleye daha fazla sayıda firmanın katılımını ve rekabeti engellemek, yiyecek alımına ilişkin hazırlanmış bir özel şartnameyi bu ihaleye uyarlarken gerekli değişiklikleri yapmamak, teknik şartnamede istenen garanti belgesini almamak suretiyle yüklenici firma lehine durum yaratmak;

Satın Alma Komisyonu Başkanı sanık Alb. C.A.G. ile, komisyon üyesi sanık De. Me. G.K.'nın eylemleri (Temyize gelmeyen komisyon üyesi diğer sanıklarla birlikte), özel şartnamede yer alan ve ihaleye konu malzemelerle uyuşmayan çelişkili ifadelere rağmen dosyayı ilgili birliğe iade etmeyerek 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve MSB İç Tedarik Yönergesine aykırı hareket etmek;

Muayene Komisyonu üyesi sanık Tekns.Kd.B.Çvş. M.A.'nın eylemi de (Temyize gelmeyen Muayene Komisyonu Başkanı ve üyesi diğer sanıklarla birlikte), Muayene Muhtırasının rapor için ayrılmış bölümünü, Teknik Şartname, Tip Şartname ve Özel Şartname ile ilgili hiçbir muayene raporu ve notu yazmadan, boş olarak imzalamak, böylece Türk Silahlı Kuvvetleri Mal ve Hizmet Muayene Yönergesine aykırı işlem yapmak, Özel Şartnamede belirtilmesine rağmen, TSE/İSO veya Evsafına Uygunluk Belgesini yüklenici firmadan talep etmemek;

Olarak belirtilmiştir.

2.3.2006 tarihli, 200171263-2001/726 esas ve karar sayılı ek iddianamede ise;

Er dolabının muhammen bedel fiyatının sanık A.G.H. (ve sanık U.G.) tarafından muvazaalı şekilde 44.000.000 TL olarak kararlaştırıldığı, çiftli er ranzasının muhammen bedelinin tespiti amacıyla Erteksan, Aykara, Sardem ve Nasip Çelik firmalarına ait ve sanık A.G.H. (ve sanık U.G.) tarafından dosyaya konulan tekliflerin, sanık B.G. tarafından hazırlanıp imzalandığı, bu şekilde çiftli er ranzasının muhammen bedelinin de muvazaalı bir şekilde 80.000.000 TL olarak belirlendiği, satın alma evrakı hazırlanırken, dolapların ve ranzaların tesliminin on gün içinde (27.3.2000 ila 5.4.2000 tarihleri arasında) yapılmasının kararlaştırıldığı, sürenin kısa tutulup, özel imalata bağlı tutulan dolap ve ranza ihalesine başkalarının girmesi engellenerek, malları ellerinde hazır olarak bulunduran B.G.'nin ve S.K'nın ihaleyi almalarının sağlandığı;

İstanbul Boğaz Komutanlığı Satın Alma Komisyonu Başkanlığınca, 24.3.2000 tarihinde yapılan çiftli er ranzası ihalesinin, rekabet ortamı oluşturulmadan, 37 no.lu karar ile, 75.348.000.000 TL bedelle tek taraflı olarak sanık S.K.'ya verildiği; 2000 adet er dolabı ihalesinin ise, yine aynı gün, 36 no.lu Satın Alma Komisyonu kararıyla,

91.634.400.000 TL bedelle B.G.'ye verildiği, er dolabı ihalesine B.G.'nin firmasından başka diğer bir firmanın teklif dahi vermediği (Satın Alma tutanaklarında her ne kadar Nasip Çelik Eşya Sanayi adlı firmanın da er dolabı ihalesine girdiği gösterilmiş ise de, esasında Nasip Çelik Eşya Sanayi firmasının sahibi Z.U.'nun bu tarihte faaliyet göstermediği, firmasının kapalı olduğu, ihale komisyonu tarafından gerçeğe aykırı olarak ihaleye Z.U. da katılmış gibi belge tanzim edildiği);

Sanık M.A.'nm da aralarında bulunduğu muayene komisyonunun, muayene muhtırasını, dolap ve ranzaları muayene etmeden, saymadan ve hatta görmeden imzaladıkları, şartnamelerde aranan belgeleri ve özellikleri kontrol etmedikleri, muayene muhtırasını evrak üzerinde imzaladıkları, bu şekilde usulsüz muayene yapıldıktan sonra, çiftli er ranzası için ihale bedeli olan 75.348.000.000 TL ile, er dolabı için ihale bedeli olan 91.634.400.000 TL'nin sanıklar B.G. ve S.K. tarafından maliyeden tahsil edildiği, toplamda 30.350.000.000 TL Hazine zararının meydana geldiği, S.K. ile B.G.'nin, asker kişi olan sanıklarla anlaşarak fahiş fiyatla 1000 adet çiftli er ranzası ve 2000 adet er dolabı ihalesini kazandıkları ve ihale bedellerini tahsil ederek haksız kazanç elde ettikleri, bu şekilde yapılmış ihale ile teslim edilmiş olan malları hiçbir muayene işlemi yapmadan kabul eden muayene komisyonu üyelerinin, sanık B.G. ve S.K'nın devlet alımı yoluyla haksız çıkar elde etmelerini sağladıkları, bu eylemleriyle ihaleye fesat karıştırmak suçunu işledikleri iddia edilmiştir.

İhaleye fesat karıştırmak suçu; suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nın 205'nci maddesinde;

"Bir kimse, Türkiye Devleti hesabına olarak almaya veya satmaya yahut yapmaya memur olduğu her nevi eşyanın alım veya satımında veya pahasında veya miktarında veya yapmasında fesat karıştırarak her ne suretle olursa olsun irtikap eylerse on seneden aşağı olmamak üzere (ağır) hapis cezasıyla cezalandırılır ve zarar kendisine ödettirilir> şeklinde düzenlenmiştir.

Söz konusu maddede, <ihaleye fesat karıştırmak> suçunun unsurları arasında <her ne suretle olursa olsun irtikap eylemek>, yani <menfaat temin etmek> unsuru da bulunmasına rağmen, iddianamelerde, kamu görevlisi olan sanıkların haksız menfaat temin ettikleri yönünde bir iddia veya anlatım bulunmamaktadır. Nitekim, mahkeme de gerekçeli kararında, <Suça konu alım için müteahhidin sanıklara menfaat sağladığını veya aralarında bir para alışverişinin gerçekleştiğini heyetimizin ortaya koyamadığı doğrudur> diyerek, bunu kabul etmektedir. Ancak, askeri mahkemece; suça konu alıma ilişkin ihale bedelinin gerçeğinden fazla olması nedeniyle müteahhit lehine, Hazine zararı kadar bir haksız kazanç sağlandığı, sanıkların müteahhidin fazladan elde ettiği bu meblağdan bir pay alıp almadıklarının mal varlıklarındaki artış ile ortaya konulabileceği değerlendirilerek, Dairemizin bozma ilamından sonra yeniden yapılan yargılama sırasında, sanıkların şahsi dosyalarında bulunan mal beyannameleri ile, mahkemenin 2005/87 esas sayılı dava dosyasındaki (Sanık C.A.G.'nin mal varlığı hakkında düzenlenmiş) bilirkişi raporu dosyaya ithal edilmek suretiyle, sanıkların kaynağının nereden geldiği belli olmayan edinime sahip oldukları belirtilerek, buradan hareketle, sanıkların, birlikte hareket ederek söz konusu ihalelerde rekabet ortamını bertaraf edip, menfaatleri karşılığında ihaleyi sanıklar Ş.K. ve B.G.'ye verdikleri kanaatine ulaşılmış ve sanıkların eylemlerinin <ihaleye fesat karıştırmak> suçunu, müteahhitlerin eylemlerinin de bu suça iştirak suçunu oluşturması ihtimaline binaen tüm sanıklar hakkında görevsizlik kararı verilmiştir. Oysa, sanıkların, mal beyannamelerindeki kaynağının nereden geldiği belli olmayan edinimleri dava konusu ihale karşılığında müteahhitlerden temin ettikleri yönünde hiçbir somut delil bulunmamaktadır. Kaldı ki, sanıkların, mal beyannamelerindeki kaynağının nereden geldiği belli olmayan veya gelirleriyle orantılı olmayan edinime sahip olmaları ya da <kanuna veya genel ahlaka uygun olarak sağlandığı ispat edilmeyen mallarının> bulunması yahut bildirimi yapılmamış mal varlıkların bulunması halinde, bu durumun, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununun 13'üncü maddesindeki <haksız mal edinme> veya 12'nci maddesindeki <gerçeğe aykırı bildirimde bulunma> suçları kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Nitekim, sanık C.A.G. hakkında, <3628 sayılı Kanuna muhalefet> suçundan kamu davası açıldığı ve mahkemenin 2005/87 esas sayılı dava dosyası ile birleştirildiği anlaşılmaktadır.

Bu çerçevede, sanıkların ranza ve dolap alımıyla ilgili ihale sürecinde gerçekleşen eylemleri ele alındığında; eylemler, <menfaat temin etmek> unsurunun bulunmaması nedeniyle, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nın 205'inci maddesinde düzenlenmiş olan <ihaleye fesat karıştırmak> suçuna tipiklik açısından uymamaktadır.

Şu halde, sanıkların bu eylemlerinin, <memuriyet görevinin gerekleri> ile ilgili olarak ele alınıp değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak, ASCK'nın 144'üncü maddesinde düzenlenmiş olan <memuriyet görevini kötüye kullanmak> ya da <memuriyet görevini ihmal> suçu olarak vasıflandırılması, bu askeri suç/suçlardan dolayı da askeri yargı yerinde yargılamaya devam edilmesi gerekirken, <ihaleye fesat karıştırmak> suçu olarak kabul edilip görevsizlik kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu sonucuna varıldığından, görevsizlik kararlarının, suç vasfındaki hataya bağlı olarak görev noktasından bozulmasına karar verilmiştir.

Tebliğnamede, sanıkların eylemlerinin teselsülen gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin tespiti ve değerlendirilmesinin, başkaca müteselsilen ihaleye fesat karıştırmak suçlarından askeri mahkemede halen derdest olan 2004/280 esas sayılı diğer dava dosyasında yargılandıkları suçlarla ilgili verilecek kararlara doğrudan bağlı olduğu, temyize konu eylemler ile 2004/280 Esas sayılı dava dosyası arasında 353 sayılı Kanunun 18'inci maddesi anlamında bağlılık bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği halde, gerekçeli hükümde, farklı alım yöntemlerinin kullanıldığından bahsedilerek bağlılık bulunmadığı sonucuna varıldığı, esasen alım yöntemleri farklı olsa da, sanıkların görev yaptıkları süre içerisinde katıldıkları tüm ihalelerin bir bütün halinde değerlendirilmesi ve tüm suçlamalara ilişkin yargılamaların birlikte yürütülmesi gerektiği belirtilmiş ise de; her bir ihaleyle ilgili eylemin, ihalenin sona ermesiyle tamamlanmış olduğu ve ayrı suç oluşturduğu, ihale konuları aynı olsa bile, farklı tarihlerde yapılan ihaleler arasında fiili irtibat bulunduğunu ve sanıkların aynı kasıt altında hareket ettiklerini kabul etmenin mümkün olmadığı; kaldı ki, birleştirilmesi talep edilen 2004/280 esas sayılı dava dosyasında, birbirleriyle ilgisi ve bağlantısı olmayan (Gıda maddeleri, temizlik, kırtasiye, elektrik, matbaa, bilgisayar, gemi onarım, inşaat onarım, yeşil alan bakım ve PVC kapı ve pencere malzemeleri ile, zirai ilaç, televizyon, video, müzik seti, çanak anten gibi) mallara ilişkin, alım usulleri ve tarafları farklı olan çok sayıda ihaleyle ilgili eylemlerin yargılama konusu yapıldığı, bu nedenle davaların birleştirilmesini gerektiren fiili ve hukuki irtibat bulunmadığı gibi, birleştirmenin usul ekonomisine de uygun olmadığı anlaşıldığından, bu görüşe iştirak edilmemiştir. (¤¤)