Mesajı Okuyun
Old 15-05-2012, 16:01   #13
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/18621
K. 2011/19302
T. 22.11.2011

• ANLAŞMALI BOŞANMA (Tarafların Boşanma ve Diğer Hususlarda Anlaştıklarına Dair Protokol İbraz Ettikleri/Tarafların Duruşmada Hazır Bulunup Bizzat Anlaştıklarını Açıklayacakları - Asiller Dinlenilmeden Taraf Vekillerinin Beyanları İle Boşanma Hükmü Kurulamayacağı)

• BOŞANMA (Tarafların Boşanma ve Diğer Hususlarda Anlaştıklarına Dair Protokol İbraz Ettikleri/Tarafların Duruşmada Hazır Bulunup Bizzat Anlaştıklarını Açıklayacakları - Asiller Dinlenilmeden Taraf Vekillerinin Beyanları İle Boşanma Hükmü Kurulamayacağı)

• ASİLLERİN DAVADA DİNLENECEĞİ (Anlaşmalı Boşanma Davasında Protokol İbraz Edilse de Taraflar Hazır Bulunmadan Dinlenilmeden Sadece Taraf Vekillerinin Beyanları İle Boşanmaya Karar Verilemeyeceği)

• PROTOKOL SUNULMASINA RAĞMEN TARAFLARIN DURUŞMADA HAZIR BULUNACAĞI (Anlaşmalı Boşanma Davasında Asiller Dinlenilmeden Taraf Vekillerinin Beyanları İle Boşanma Hükmü Kurulamayacağı)

4721/m.166, 184

ÖZET : Anlaşmalı boşanma davasında, tarafların boşanma ve diğer hususlarda anlaştıklarına ilişkin ibraz edilen protokol ve taraf vekillerinin duruşmadaki beyanları doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı ve davalı asiller dinlenilmeksizin taraf vekillerinin beyanları ile boşanma hükmü kurulması hukuka aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükümün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31.3.2011 tarihli 6217 Sayılı Kanunun 3. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 Sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.

Davacı vekilinin davalı aleyhine 23.12.2008 tarihinde açtığı anlaşmalı boşanma davasında, tarafların boşanma ve diğer hususlarda anlaştıklarına ilişkin ibraz edilen protokol ve taraf vekillerinin duruşmadaki beyanları doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği ve hükümün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.

4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı verebilmesi için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.

Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi çerçevesinde takdiri gerekirken (T.M.K.md.184), davacı ve davalı asiller dinlenilmeksizin taraf vekillerinin beyanları ile boşanma hükmü kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının H.U.M.K.nun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulüyle hükümün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 22.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı