Mesajı Okuyun
Old 15-08-2006, 16:05   #103
Av.Ayşe

 
Varsayılan


Kadın katliamlarının kamuoyunun gündemine yeniden girmesiyle çeşitli kadın kurumları temsilcileri ve bazı uzmanlar sorunun çözümü doğrultusunda tavsiyelerde bulundu. Kadın kuruluşları temsilcileri ile uzmanlar sorunun çözümünde zihniyet değişikliğinin önemine değinirken, yapılan yasal değişiklerin de uygulanması gerektiğini belirtti.

Batman Belediyesi Selis Kadın Danışma Merkezi'nden Sosyolog Gülistan Taşkın, çıkan yasaların eğitimiyle desteklenmesini söylerken, Psikolog Behice Özer ise, namus cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için öncelikle sivil toplum kuruluşları ile kamu kurumlarının birlikte hareket etmesinin zorunluluğuna işaret etti. İstanbul Kadın Kuruluşları Başkanı Nazan Moroğlu da, yasal değişikliklerin yeterli olmadığını, devletin kararlı bir politika oluşturması gerektiğini söyledi. Prof. Doç. Dr. Serdar Değirmencioğlu ise erkeğin şiddetten arındırılması için çeşitli projelerin yapılmasının önemli olduğunu dile getirdi. Amargi Kadın Akademisi'nden Ayşe Kısmet, kadın kurumlarının devletin yükümlülüklerini yerine getirmesi konusunda zorlayıcı güç olmasının önemine değinirken, Diyarbakır Kadın Merkezi Başkanı Nebahat Akkoç ise sorunun kökten çözümü için zihniyet değişikliğine gidecek projelerin uygulanmasının zorunluluğunu dile getirdi. Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde 2010'a kadar sürecek kampanya başlatan Uluslararası Af Örgütü (AI) ise ilgili raporunda, Türkiye hükümetine yönelik tavsiyelerde bulundu.

Taşkın: Yasalar desteklenmeli

Kadının bedeninin ve cinselliğinin kontrol edilmesi olarak algılanan 'namus' kavramının içeriğinin değiştirilmesi gerektiğini söyleyen Batman Belediyesi Selis Kadın danışma Merkezi'nden sosyolog Gülistan Taşkın, medyanın bu konuda önemli bir rolü olduğunu o açıdan kadına yönelik şiddeti özendiren programların yerine eğitici çalışmaların yapılmasının daha geliştirici olduğunu belirtti. Taşkın ayrıca, 'Yasanın eğitim ile desteklenmesi önemli. Toplumun her kurumunun iştirakçi olduğu sistemli eğitimler yapılmalı' dedi.

Özer: Birlikte hareket edilmeli

Diyarbakır Selis Kadın danışma Merkezi'nden psikolog Behice Özer de, 'Bu cinayetlere sessiz kalınmaması, yaşanan cinayetlerin üstünün örtülmemesi, en önemlisi de bu cinayetlere son verilmesi için toplumsal duyarlılık sağlayacak çözümlerin yaşama geçirilmesi gereklidir' dedi. Özer Şunları belirtti: 'Sorunu bir ya da birkaç nedenle açıklayamadığımızdan, lokal ama aynı zamanda bütünsel çözümler üretmek, programlar oluşturmak gerekli. Bu konuda STK ve kamu kuruluşlarının birlikte hareket etmesi önemli. Eril zihniyetin hukuk, ekonomi, eğitim, psikoloji vb alanlardaki cinsiyet ayrımcığını ortadan kaldırmaya dönük komple bir dönüşüm projesi oluşturulmalıdır.'

Moroğlu: Kararlı politika olmalı

İstanbul Kadın Kuruluşları Başkanı Av. Nazan Moroğlu ise, sorunun üstesinden gelebilmek için öncelikle toplumun bu tutumların yanlış olduğu konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Moroğlu, 'Bu da ancak uzun vadeli bir çaba ve eğitimle çözüme kavuşturulabilir' diye konuştu. Namus cinayetleri konusunda yeterli verinin olmadığını belirten Moroğlu, çözüm için şunları sıraladı: 'Okul öncesinden başlamak üzere, her alanda eğitimin yapılması, kadınların ekonomik bağımsızlığını kazandırıcı projelerin hazırlanması, şiddet konusunda duyarlılığı kazandırılması, STK'lerin, Kamu kurumlarının ve medyanın bu konuda ara vermeden çalışması ve kararlı bir devlet politikasının oluşturularak yasal düzenlemelerin yeterli olmayacağı bilinmeli'

Amargi: Toplumsal dönüşüm olmalı

Amargi Kadın Akademisi'nden Ayşe Kısmet, çözümde STK'lerin ve daha çok da kadın örgütlerinin devletin üzerine düşenleri yapması konusunda zorlayıcı bir güç olmalarının önemine işaret etti. Kısmet ayrıca, sorunun çözümünde belirleyici noktalardan diğerinin de toplumsal dönüşüm olduğunu söyledi. Kısmet şöyle dedi: 'Yani daha fazla kadınla birlikte çalışmak, daha fazla kadında farkındalık yaratmak ve daha fazla kadınla birlikte harekete geçmek gerekiyor. Bizler biliyoruz ki yasal ve idari düzenlemeler, ancak toplumsal dönüşümlerle anlamlıdır. Toplumsal dönüşümler, yasal ve idari dönüşümleri tetikler, imkanlı hale getirebilirler.'

Önce devlet eğitilmeli

Kadın Araştırma Merkezi Başkanı Nebahat Akkoç, sorunu kökten çözebilmek için zihniyet değişikliğine ihtiyaç olduğunu söyledi. Akkoç, 'Öncelikle eğitimcilerin, yargı mensuplarının, din görevlilerinin, emniyet ve jandarmanın meseleyi çok iyi kavramış olması lazım' dedi. Akkoç kadına yönelik şiddetin önlenmesi için çözüm yöntemlerini şöyle sıraladı: 'Doğum kaydı ve nüfus cüzdanı olmayan kadınların bu eksiklerini tamamlamak, kız çocuklarının okula gitmesini sağlamak, her kadına konuşup anlayabildiği dil ile iletişim kurarak haklarını anlatmak, erken yaşta ve kadının rızası olmadan yapılan evliliklere karşı olmak, yoksulluğa çözüm bulmak.' ( BİTTİ ) n HABER MERKEZİ

Uluslararası Af Örgütü'nün çözüm tavsiyesi:

AI ilgili raporunda, Türkiye devletine, 'namus' cinayetleri ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için tavsiyelerde bulundu. AI'ye göre;

o Şiddeti önlemek için çalışan bağımsız aktivist grupların çalışmalarının kısıtlamaması ve finansmanın sağlanması,
o Türkiye'nin tüm yörelerinde kadına yönelik şiddetin niteliğini ve kapsamını sistemli olarak ölçen verilerin toplanılması,
o Yeter sayıda ve uygun kapasitede kadın sığınaklarının oluşturulması için fon sağlanması,
o Kadınların toplum içinde şiddetten korunmalarını sağlamak ve şiddeti önlemek, yerine getirmeleri gereken yasal görevleri olduğu halde böyle davranmayan kamu görevlilerinin yargı önüne çıkarılmasının sağlanması ve bunun için yargı mensuplarının ve diğer kamu görevlilerinin zorunlu eğitim almalarının sağlanması,
o Polis ve jandarma memurlarının aile içi şiddet şikayetleri konusunda hemen ve etkin şekilde harekete geçmelerini sağlayacak bir mekanizmanın kurulması ve bu konuda harekete geçme de yetersiz kalan güvenlik güçleri mensuplarının disiplin cezası almalarının sağlanması,
o Şiddet mağduru ile kadınların insan hakları savunucularını desteklemek ve korumak üzere devlet tarafından fon sağlanması,
o İster özel kişiler, isterse özel ya da resmi sıfatla hareket eden kamu görevlileri tarafından yapılsın, kadınların her tür şiddet şikayetinin, fail olduklarından şüphe duyulan zanlıdan bağımsız bir organ tarafından derhal, tarafsız ve etkin şekilde soruşturulmasını sağlayıcı bir mekanizmanın kurulması,
o Kadınların öldürülmesi emrini veren aile meclisi üyeleri de dahil olmak üzere, tüm faillerin yargı önüne çıkarılmasının sağlanması,
o Tüm cinayetlerin, cinayete teşebbüsleri ve intihar gibi görünen ölümlerin yeniden dikkatle soruşturulması,
o Tüm faillere suçun ağırlığına denk düşen cezai yaptırımların verilmesi,
o Şiddete maruz kalmış tüm kadınların telafi de dahil olmak üzere, giderim ve tazminat mekanizmalarına erişebilmelerinin sağlanması,
o Yeterli şekilde eğitilmiş personelin görev yaptığı acil yardım hatları ile, hastane, temel sağlık merkezleri ve mahkemelerde dağıtılan broşür ve posterler ile web siteleri de dahil olmak üzere, kadınların şiddetten şikayetçi olabilmeleri için yeterli bilgi ve erişim noktalarının oluşturulması,
o Eğitim, hareket özgürlüğü, mülk, çalışma ve sosyal haklar da dahil olmak üzere, ekonomik ve sosyal haklara eşit erişimi sağlamak suretiyle kadının yoksullaşmasına karşı önlemlerin alınması ve kadın eşitliğini yükseltecek tedbirlerin alınması.

'Erkeğin değişmesi için projeler yapılmalı'

Prof. Doç. Dr. Serdar Değirmencioğlu 'namus' cinayetleri sorununun çözümü için ilgili önerilerin bir başlıkta toplanamayacağını belirtti. Değirmencioğlu çözüm yöntemlerini şöyle sıraladı:

1. Kadının güçlendirilmesi amacıyla iş olanaklarının sağlanması, okuma-yazma bilmeyenlere öğrenme olanağının verilmesi, kamusal mekanların sağlanması, hukuki ve psikolojik danışmanlık verilmesi ve yaygın sığınmaevlerinin açılması gibi çok geniş bir yelpaze içeren uygulamaların yapılması. Tabii bu belirttiklerimini gerçekleşmesi için yerel yönetimlerin kararlı bir şekilde çalışmalı.

2. Şiddetin önlenmesi ve şiddeti yapan erkeklerin değişmesi için uzun soluklu çalışmalar yapılmalı. Bu çalışmalar, erkeklerin şiddetten uzak durması için sosyal kontrol mekanizmaları aramak ve ciddi hukuki yaptırımların içiçe uygulanmasını gerektiriyor. Ayrıca çocuk ve gençlere yönelik 'erkekliğin şiddetten geçmediğine' ilişkin çalışmalar yapmak yararlı olacaktır.

3. Kamu işleyişinin değişik noktalarında çalışan kişilere (polis, zabıta, imam gibi) bu konuda hem farkındalık hem de işler çözümler üretmeye yönelik ipuçları sağlayacak atölyelerin düzenlenmesi.

4. Yapılan tüm çalışmaların yazılması ve bu konudaki deneyimlerin kitaplaştırılması çok yararlı olacaktır.



http://www.gundemimiz.com/haber.asp?haberid=16622