Açtığı Alman vakıfları davasında 15 kişiyi 'ajanlıkla' suçlayan Nuh Mete Yüksel yeniden yargılanacak, keyfi davrandığı saptanırsa tazminat ödeyecek

ANKARA - Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (YHGK), keyfi davranarak veya elinde yeterli kanıt olmadan dava açan savcıların, bundan sorumlu tutulmasına karar verdi. YHGK, bu kararını açtığı 'Alman vakıfları' davasında casuslukla suçladığı 15 aydın beraat eden, eski DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel aleyhine açılan davada verdi.
Kaldırılan DGM'lerin en çok tartışılan savcısı Yüksel, 2002 yılında dönemin İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman'la 14 kurum ve yöneticisi hakkında 'Türkiye'nin bütünlüğü ve laik Cumhuriyet rejimi aleyhinde gizli ittifak oluşturmak' iddiasıyla dava açmıştı. 'Alman vakıfları' ve 'Bergamalılar için casusluk davası' olarak bilinen davada yargılanan 15 sanık 'kanıt olmadığı' gerekçesiyle beraat etmişti.
Bunun üzerine Sayman, iddianamede kişilik haklarına ağır saldırı olduğu ve savcının kendisini kasten 'Alman casusu' olarak suçladığı iddiasıyla Yüksel aleyhine 30 milyar liralık manevi, 500 milyon liralık da maddi tazminat davası açmıştı. Ancak yerel mahkeme, savcının 'kamu görevlisi olduğunu belirterek davayı reddetmişti. Sayman'ın temyize gitmesiyle, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozmuştu.
Daire, Yüksel'in dava konusu soruşturmada herhangi keyfi işleminin veya kusurunun olup olmadığının araştırılması ve kararın bu sonuca göre oluşturulması gerektiğine hükmetmişti. Daire, böylece dava açarken yeterli özeni göstermediğinin, kişisel kusurlarının olduğunun belirlenmesi halinde savcı aleyhine açılan davanın kabul edilmesi gereğine işaret etmişti.
Ancak yerel mahkeme savcıya kişisel dava açılamayacağı yönündeki eski kararında direnince, dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gündemine gelmişti. YHGK, oyçokluğuyla, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin bozma gerekçelerini paylaşıp, mahkemenin direnme kararını kaldırdı. Radikal'in görüştüğü bazı Yargıtay üyeleri YHGK'nın karar gerekçelerini henüz yazmadığını, ancak esasta 4. Hukuk Dairesi'nin kararının onaylandığını belirtti. Üyeler şunları söyledi:
"Gerekçeli karardan sonra dava yeniden görülecek. Mahkeme belirtilen usul eksikliğini giderecek, davalı savcının işlemlerini mercek altına alacak ve ondan sonra esastan bir karar verecek. Mahkeme, yetkilerini kötüye kullandığı, kişisel sorumluluğu bulunduğu sonucuna ulaşırsa davalı savcıyı tazminat ödemeye mahkûm edebilecektir. Bu karar da yeniden Yargıtay incelemesine tabi olacaktır."

Tüm savcıları ilgilendiriyor
Karar, iddianamelerinde ağır suçlamalarda bulunan, ancak açtıkları bu davalar daha sonra beraatle sonuçlanan diğer savcıları da güç durumda bırakacak. Yargı çevrelerinde, bu karar nedeniyle savcıların artık daha dikkatli davranacağı, inandırıcı kesin kanıtlar olmadan dava açma oranlarının düşeceği konuşulurken, savcıların görev yapamaz hale geleceği görüşüyse yaygın destek bulmadı.
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=200870