Hiç kitap karıştırmadan önceki araştırmalarıma dayanarak cevap vereceğim, ilk önce bunu belirteyim.
Ev, özellikle kat mülkiyeti tahsis edilmemişse (ki olayda edilmediği farkediliyor tapu kaydından) arsanın bütünleyici parçasıdır. İzalei Şüyi davasının sonunda satılacak olan arsadır. Ev de onun bütünleyici parçasıdır. Evin mülkiyet bakımınndan önemi olmamakla birlikte satış değerinin tespiti bakımından önem arzeder. Dolayısı ile mevcut durumdaki değere göre satılır.

Ancak Medeni Kanunda (722 vd.)bir yere sahibinin rızası olmadan yapılan yapının malzemesinin kaldırılmasını gerek yapan gerek arazisi kullanılan talep edebilir. Bunun yanında yapının değerinin açıkça arazinin değerinden fazla olması durumunda, iyiniyetli olan taraf arazinin mülkiyetinin yapı sahibine devredilmesini mahkemeden talep edebilir.
Olayda miras ilişkisi olduğundan arazinin maliki tüm mirasçılardır. yapının sahibi ise mirasçılardan biridir. Böyle bir davada (çok büyük bir ihtimalle) mirasçılara bir temsilci atanmasına karar verilecektir.

Böyle bir dava açmak için müvekkilin iyiniyetli olması gerekir ve araziye ilişkin tazminatın peşin ödenmesi gerekir.

Malzemenin sökülmesi gerekirse (olayda beş katlı ev yapıldığı için buna da ihtimal vermiyorum.) tazminata ilişkin kurallar 723. maddede.

Kolay gelsin...