Mesajı Okuyun
Old 14-09-2008, 23:24   #27
sailor1981

 
Varsayılan

Sayın DEMİREL tanzim tarihinin sonradan tamamlanamayacağı noktasında size katılmıyorum ve hem konu ile alakalı hemde yukarıda ki iddiamı destekler bir karar ibraz ediyorum...saygılar.
Özet: Tanzim tarihinin gerçeğe uygun olmasının gerekmediği, bu tarihin senedin düzenlendiği tarihten önce veya sonra olmasının, senedin geçerliliğine etkili olmayacağı (Bonoda «tanzim tarihi» olarak yazılı olan tarihte, keşidecinin ölmüş olmasının, bononun geçerliliğinin etkilemeyeceği)— I- Bono keşidecisi Mehmet Metin’in mirasçıları olan borçlular hakkında 30.08.2005 vade tarihli 18.500.000.000 TL’lık bonoya dayalı takip yapılmış, örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edilmesinden sonra borçlular vekili, «bononun tanzim tarihinin 30.07.2005 iken tahrifatla 30.03.2005 tarihi yapıldığını, keşideci murisin ise 01.06.2005 tarihinde ölmesi nedeniyle 30.03.2005 tanzim tarihli senedi düzenlemesinin mümkün bulunmadığını, bu nedenle senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığını ve imzanın da murise ait olamayacağını» ileri sürerek takibe itiraz etmiştir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, «imzanın muris Mehmet Metin’e ait olduğu ve 30.07.2005 iken tahrifatla 30.03.2005 tarihi yapıldığı tespit edildiği, bononun tanzim tarihinde tahrifat yapıldığı» nedeniyle itirazın kabul edilerek takibin iptal edildiği görülmektedir. TTK’nun 688. maddesi hükmüne göre, bonoda «tanzim tarihi»nin bulunması zorunludur. Ancak bu tarihin gerçeğe uygun olması gerekmez (Prof. Dr. Hayri Domaniç TTK. Şerhi - Kıymetli Evrak Hukuku ve Uygulaması, Sayfa 473) Tanzim edildiği tarihten önce veya sonraki bir tarihi taşıyan bonoda geçerlidir. TTK’nun 592. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Alacaklı bonoyu tedavüle çıkarırken tanzim tarihini doldurabilir. Borçlunun bononun anlaşmaya aykırı doldurduğu iddiasını bir belge ile kanıtlaması gerekir. Somut olayda, bononun tanzim tarihinin 30.07.2005 olması ve o tarihte keşidecinin ölü olması, yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında; bononun niteliğine etkili olmayıp, kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. O halde mahkemece borçluların sair itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın kabulü isabetsizdir. 12. HD. 27.2.2007 T. E: 648, K: 3350 []