Mesajı Okuyun
Old 25-09-2006, 18:09   #5
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

7. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/1306

K. 2003/2003

T. 12.6.2003

• MÜLKİYETİN TESPİTİ DAVASI ( Dinlenebilmesi İçin Davacının Hakkının veya Hukuki Bir Durumunun Tehlikeyle Karşı Karşıya Kalması - Hakkın Sağlanmasında Bir Duraksamanın Ortaya Çıkması Davacının da Böyle Bir Talepte Hukuki Yararının Olmasının Zorunlu Olduğu )

• DAVA HAKKI ( Tespit Davasının Dinlenebilmesi İçin Davacının Hakkının veya Hukuki Bir Durumunun Tehlikeyle Karşı Karşıya Kalması - Hakkın Sağlanmasında Bir Duraksamanın Ortaya Çıkması/Davacının da Böyle Bir Talepte Hukuki Yararının Olmasının Zorunlu Olduğu )

• EDA DAVASI ( Davacının Hakkının ve Zararının Açacağı Bir Eda Davasında Kanıtlayabileceği Olanağı Bulunduğundan Tespit Davası Açmakta Hukuki Yararı Bulunmadığı )

• HUKUKİ YARAR ( Tespit Davasının Dinlenebilmesi İçin Davacının Hakkının veya Hukuki Bir Durumunun Tehlikeyle Karşı Karşıya Kalması - Hakkın Sağlanmasında Bir Duraksamanın Ortaya Çıkması/Davacının da Böyle Bir Talepte Hukuki Yararının Olmasının Zorunlu Olduğu )

4721/m.716


ÖZET : Tespit davasının dinlenebilmesi için davacının hakkının veya hukuki bir durumunun tehlikeyle karşı karşıya kalması hakkın sağlanmasında bir duraksamanın ortaya çıkması davacının da böyle bir talepte hukuki yararının olması zorunlu olup, diğer bir koşulunda eda davası açılamaması durumunun bulunması gerektiği, somut olayda davacının hakkının ve zararının açacağı bir eda davasında kanıtlayabileceği olanağı bulunduğundan tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.
DAVA : Mülkiyetin tesbiti istemi ile açılan davada mahkemece verilen karar davacı tarafından incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı Mehmet mülkiyeti hazineye ait olan 1036 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2418 adet çeşitli cins ve yaşta meyveli, meyvesiz ağaçların, iki katlı kargir evin, iki adet damın, iki adet havuzun, üç adet kuyunun sulama boruları ve elektrik tesislerinin kendisine ait olduğunun tesbitine ve tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle hazine aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde mülkiyet tesbiti davası açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava hazineye ait 1036 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkindir. Mahkemece hukukumuzda genel anlamda tesbit davası mevcut olmadığı, bazı istisnalar dışında bu yöndeki isteklerin araştırılıp, sonucuna göre hüküm kurulabileceği yargı kurallarının gereğidir. Tespit davasının dinlenebilmesi için davacının hakkının veya hukuki bir durumunun tehlikeyle karşı karşıya kalması hakkın sağlanmasında bir duraksamanın ortaya çıkması davacının da böyle bir talepte hukuki yararının olması zorunlu olup, diğer bir koşulunda eda davası açılamaması durumunun bulunması gerektiği, somut olayda davacının hakkının ve zararının açacağı bir eda davasında kanıtlayabileceği olanağı bulunduğundan iş bu davanın açmakta hukuki yararı bulunmadığı nedeni ile davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir yasaya aykırı durum yoktur. Kuşkusuz eda davası açılacak yerde, tespit davası açmakta hukuki yarar bulunmamaktadır. SONUÇ : Bu nedenle mahkemece kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 12.6.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.