Mesajı Okuyun
Old 10-09-2007, 23:44   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Yapacağınız Aktif Husumet İtirazı Pratikte bir fayda sağlamayacaktır. Çünkü Mahkeme Zaten bu itiraz henüz yapılmamışken resen taraf teşkili için harekete geçmiştir. Benzer bir konu olan miras şirketinde diğer mirasçılar açılan davaya muvafakat etmeseler de terekeye mümessil atanır. Burada da muhtemelen benzer bir yola gidilerek muvafakatlları alınamasa bile kayyım atanacaktır.

T.C. YARGITAY
8.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/3431
Karar: 2005/4335
Karar Tarihi: 08.06.2005
ÖZET : Davacı, dava dilekçesinde taşınmazın tapu kaydının iptaliyle muris Ömer adına veya Ömer mirasçıları adına payları nispetinde tescilini istemektedir. Böyle bir istek terekedeki bütün mirasçıların haklarını kapsayacak ve onlar adına tasarrufta bulunmayı gerektiren bir taleptir. Oysa TMK.nun 640. maddesine göre mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçlar üzerinde bir ortaklık meydana gelir ve mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olur, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Yine, TMK.nun 702/2. maddesine göre, tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Bu hükümler doğrultusunda davacıya muris Ömer Hancı terekesine bir temsilci tayin ettirmesi ve temsilci marifetiyle davanın yürütülmesi veya davalı tapu kayıt malikleri dışında diğer mirasçıların davaya katılmasının sağlanması yada açılan davaya muvafakatlerinin alınması gerekir.
(4721 S. K. m. 640, 702/2)
Dava: Hamza'ya vesayeten vasisi Fatma ile Şükrü ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Taşova Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 23.02.2005 gün ve 164/46 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Davacı Hamza vekili, dava konusu 2630 parselin muris Osman oğlu Ömer'e ait iken mirası taksim edilmediği halde davalılar Şükrü ve Necip ile ölü kardeşleri Mehmet adına tapuya tescil edildiğini, bu yanlışlığın giderilmesi için davalılar adına olan tescilin iptaliyle taşınmazın muris Ömer adına veya veraset ilamındaki payları oranında mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar dava konusu taşınmazın mirasçılar arasındaki anlaşma nedeniyle kendi adlarına kadastroda tespit görüp tescil edildiğini, davacının bu taşınmaz üzerinde herhangi bir hakkı bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne 2630 parselin tapusunun iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz tapuda 1/3'er hisse nispetinde Mehmet, Şükrü ve Necip adına kayıtlıdır. Davacı, dava dilekçesinde taşınmazın tapu kaydının iptaliyle muris Ömer adına veya Ömer mirasçıları adına payları nispetinde tescilini istemektedir. Böyle bir istek terekedeki bütün mirasçıların haklarını kapsayacak ve onlar adına tasarrufta bulunmayı gerektiren bir taleptir. Oysa TMK.nun 640. maddesine göre mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçlar üzerinde bir ortaklık meydana gelir ve mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olur, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Yine, TMK.nun 702/2. maddesine göre, tasarruf işlemleri için ortakların oybirliği ile karar vermeleri gerekir. Bu hükümler doğrultusunda davacıya muris Ömer Hancı terekesine bir temsilci tayin ettirmesi ve temsilci marifetiyle davanın yürütülmesi veya davalı tapu kayıt malikleri dışında diğer mirasçıların davaya katılmasının sağlanması yada açılan davaya muvafakatlerinin alınması gerekir. Davacının tereke adına tek başına hareketle dava şartını yerine getirmeden bu davayı açması mümkün değildir.
Ayrıca mahkemenin kabul şekli HUMK.nun 74. maddesine de aykırıdır. Hakim her iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Mahkemenin talep dışına çıkarak taşınmazın tamamının davacı adına tapuya tesciline karar vermiş olması doğru olmamıştır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi uyarınca şimdilik sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA ve 17.00 YTL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 08.06.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************