Merhaba,
Sorunuza ilişkin cevabı Yargıtay Kararları Dergisi'nin Mart 2001 sayısında syf. 331'de yer alan Y 3.HD: 2000/10864 E. K:2000/11783 T: 18.12.2000 tarihli kararında bulabilirsiniz.
Özetle :
Taahhütnamedeki ( müşterek borçlu ve müşterek kefil) sözcüklerine rağmen krediyi alan başkası olduğundan ötürü davalıların sadece (müteselsil kefil) olduklarını kabul etmek gerekir. Kefil borcun aslı ile borçlunun kusurundan veya temerrüdünün yasal sonuçlarından ancak kefalet limiti dahilinde sorumludur. Kefilin kefalet limitini aşan meblağla sorulu tutulabilmesi ancak kendi temerrüdünden kaynaklanan borçlar için olabilir.
Kendisine ihtarname gönderilen davalıların bu suretle temerrüde düştüğü tarihten icra takibi tarihine kadar geçen süre zarfında işleyen gecikme faiziyle de sorumlu tutulması açıklanan ilke gereğidir.
Sizin olayınıza gelince öncelikle tarafınıza gönderilmiş bir ihtarname olmalı ve bu ihtarnameye göre temerrüde düştüğünüz tarihten takip tarihine kadar geçen süreye ilişkin faiz tutarı bilirkişiye hesaplattırılarak bu miktar için kabul, fazlası reddedilecektir.

Saygılarımla..


12-04-2001 17:32:43