Mesajı Okuyun
Old 20-12-2015, 21:25   #24
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

T.C.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi
Esas No:2015/10005
Karar No:2015/14441


Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:


K A R A R
Borçlu aleyhine ilama dayalı olarak başlatılan takipte, borçlu vekili İcra Mahkemesi'nden mükerrer olan İstanbul 23. İcra Müdürlüğü’nün 2013/12784 Esas sayılı icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, önceki ilamın takibe konulması sonrasında icra dosyasının tamamen infaz edilmiş olması karşısında mükerrerlik şikayetinin yerinde olmadığı ancak takip tarihinden önceki ödemeler yönünden takibe devam edilemeyeceği gerekçesiyle alacak kalemlerinin 11.11.2013 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir.
Alacaklı vekili tarafından, Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/255 Esas ve 2005/763 Karar sayılı ilamı İstanbul 11. İcra Müdürlüğü'nün 2006/137 Esas sayılı dosyasında takip konusu yapıldıktan sonra bu ilamın bozulması üzerine Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 2007/432 Esas ve 2009/226 Karar sayılı ilam İstanbul 1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/17706 Esas sayılı dosyasında takibe konulmuş, ilamın yeniden bozulması üzerine verilen Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/345 Esas 2013/139 Karar sayılı ilamı İstanbul 23. İcra Müdürlüğü'nün 2013/12784 Esas sayılı dosyasında takibe konu edilmiştir. İstanbul 11. İcra Müdürlüğü'nün 2006/137 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde 18.06.2007 tarihinde işlemden kaldırıldığı görülmektedir.

İİK'nun 40. maddesi gereğince bir ilamın nakzı icra muamelelerini olduğu yerde durduracağından alacaklının takibine dayanak yaptığı ilamın bozulması üzerine icra muameleleri olduğu yerde durur. Bozma kararından sonra bozmaya uyularak yeni verilen ilamla alacaklının duran takibine devam etmesi ve ilamdan kaynaklanan fark alacaklarının muhtıra gönderilmesi suretiyle tahsili mümkündür. Bu şekilde devam edilebilecek ilk takipten feragat edilmeksizin başlatılan ikinci takip mükerrerlik oluşturacağı gibi usul ekonomisi ilkesine de aykırılık teşkil eder. İşlemden kaldırılmasına karar verilen İstanbul 11. İcra Müdürlüğü'nün 2006/137 Esas sayılı takip dosyasının derdest hale getirilmesi mümkündür. O halde; anılan takip dosyasına bozma sonrası verilen ilam sunularak takibe devam edilmesi yerine alacaklı tarafından yeni takip başlatılması doğru değildir. Bu nedenle, Mahkemece şikayetin kabulü ile İstanbul 23. İcra Müdürlüğü’nün 2013/12784 Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin iptaline karar vermek yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme hükmünün yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, borçlu vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 03.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.