Mesajı Okuyun
Old 16-11-2011, 12:23   #263
Adalet Bakanı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
... Burada avukatın koruduğu hak, savunma dokunulmazlığıdır. Savunma dokunulmazlığına saldırı karşısında avukatın sadece beklemesi düşünülemez.
Aksi, avukatlık mesleğinin varlık nedeninin inkarıdır.

Sayın ALADAĞ;

Beni bağışlayın ama çantanızın bir cihazın içerisinden geçirilmiş olması ile savunma dokunulmazlığının ihlali arasında uygun bir illiyet bağı kuramıyorum.

Ben İstanbul'a sadece duruşma için geldiğimde uçakla gelip uçakla dönerim. Yanımda da sadece evrak çantam olur. Havaalanına ve uçuş kapısına giderken iki kere çantamı o cihazdan geçirmek zorundayım. Sizi temin ederim çantamın içerisinde dava dosyamla ilgili belgelerden başka birşey de bulunmaz. Yani tıpkı adliyeye gider gibi gidiyorum.

Avukatın savunma dokunulmazlığının mekanla sınırlı olmadığını da düşünüyorum ben. Eğer yanlış düşündüğümü bir mekan sınırlaması olması gerektiğini söylemez iseniz, benim uçak seyehatim sırasında toplam 4 kez üzerimin araması( hatta elle başka bir cihaz marifetiyle arama da dahil )ve çantamın cihazdan geçirilmesi işlemi ile savunma dokunulmazlığım ihlal edilmiş mi olmaktadır? Cevabınız hayır ise Adliye kapısından içeri girmekle Havaalanı kapısından içeri girmek arasındaki fark nedir?

Soru sormaktaki maksadımın bilginizi ölçmek veya sizi incitmek olmadığını, üstadım olarak bu iki durumla ilgili düşüncelerinizi merak ettiğimi önemle belirtmek isterim.

"Aranma", bireysel ve toplumsal "güvenlik" gerekçesiyle yapıldığından, avukatların aranmasına rağmen hakim ve savcıların aranmaması Türk Ceza Yasasında hakim ve savcılarla birlikte yargı görevlisi olarak tanımlanan ( TCK m.6: Yargı görevi yapan deyiminden; yüksek mahkemeler ve adlî, idari ve askeri mahkemeler üye ve hakimleri ile Cumhuriyet savcısı ve avukatlar, ... Anlaşılır) avukatın, farklı bir muameleye tabi tutulduğu anlamına gelmektedir. Benim naçizane tek itirazım da bu yöndedir.