Sayın Meslektaşlarım; müvekkil aleyhine ilamsız icra takibi yapılmış, takipte borcun sebebi kısmına yalnızca " x.x.x tarihli asıl alacak x-tl" yazılmış ekine de herhangi bir evrak eklenmemiştir. Ayrıca asıl alacağa faiz de yürütülmüştür.(Müvekkile herhangi bir ihtar gönderilmemiştir) Takip aynı zamanda yetkisiz icra dairesinde yapılmıştır fakat itirazımızda icranın yetkisine itiraz etmedik yalnızca borca itiraz ettik. Bunun üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılmış ve borcun kaynağı olarak da faturalar gösterilmiştir. Faturaların incelenmesinde bir kısmının açık fatura bir kısmının ise kapalı fatura olduğunu tespit ettik. Öncelikle mahkemenin yetkisine itiraz etmeyi düşünüyorum. Bu hususta Yargıtay'ın eski tarihli kararlarına ulaşmakla birlikte yeni tarihli kararına ulaşamadım. Bu konuda yeni tarihli karar varsa paylaşır mısınız? Ayrıca yetkisizlik kararı verilmesi ve dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde usulüne uygun bir takip olmadan açılan davanın reddi talep edildiğinde nasıl bir sonuç ortaya çıkacaktır?
Esas hakkında değerlendirme yaparsak, alacaklının herhangi bir belgeye dayanmadan yalnızca asıl alacak ibaresi kullanarak, alacağın kaynağını göstermeden yapmış olduğu icra takibine dayanarak itirazın iptali davası açması ve icra inkar tazminatı istemesi hakkındaki görüşleriniz nelerdir?