Mesajı Okuyun
Old 31-08-2009, 11:40   #4
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hukukcu1985
Menfi tespit davası açmak için icra dosyasının kapatılması gerektiğini biliyor ve açılmayacağını düşünüyordum.Aslında dediğiniz gibi elimdeki belgeler dava açmada hukuki yararım olduğunun göstergesi.Hemde buna ilişkin şimdi çok da güzel bir karar buldum.Teşekkürler.Kararı da faydalı olması açısından paylaşıyorum.Eğer kararın yeni tarihlisine de rastlayan olursa ve eklerse çok memnun olacağım

Merhaba;

Bu işinize yarar mı?

Alıntı:
T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/14291
Karar: 2005/1814
Karar Tarihi: 08.02.2005

ÖZET: Davalı Vakıflar Bankası A.Ş. 4389 sayılı kanunun 14/5-C maddesi hükmü gereğince harçtan muaf olduğu halde davalı hakkında aleyhe harca hükmolunması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.


(4389 S. K. m. 14) (4822 S. K. m. Geç. 1) (2004 S. K. m. 72)

Dava: Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, kredi kartı borcu nedeniyle davalının başlattığı takip nedeniyle 17.08.2001 tarihinde bankaya yaptığı 1.723.000.000 TL ödemesinin kayıtlara yansıtılmaması nedeniyle icra borcunun katlanarak arttığını bildirerek yaptığı fazla ödemenin tahsilini talep etmiştir.

Davalı, takibin halen devam ettiğini davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığını, davacının hukuki yararı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, 1.177.047.298 TL fazla ödemenin takip tarihinden itibaren %70 ve değişen oranlarda reeskont faizi ile tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacının kredi kartı borcu nedeniyle 18.05.2001 günlü ihtarla 25.05.2001 tarihi itibariyle 2.348.717.118 TL üzerinden hesabı kat edilerek, faizi ile beraber bir gün içinde ödemesi talep edildikten sonra, 31.05.2001 günü davacı hakkında başlatılan takipte 1.723.000.000 TL asıl alacak 613.000.000 TL %225 Temerrüt faizi ve masrafları ile birlikte 2.416.000.000 TL.'nin tahsili talep edilmiştir. Mahkemece, davacının 4822 sayılı yasadan faydalanmak için davalıya gönderdiği 14.04.2003 günlü başvuru dikkate alınarak 17.08.2001 tarihinde yapılan harici ödeme ile icra dosyasına yapılan ödemelerle davacının iddiasının ve davacı borcunun 4822 sayılı yasaya göre tespiti için icra takibine konu borç 4822 sayılı yasa kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılıp, rapor alınarak yasanın yürürlüğe girdiği 14.03.2003 tarihi itibariyle davacının 1.177.047.298 TL fazla ödemesinin olduğunun tespiti ile bunun tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki 4822 sayılı yasa kredi kartı borcunu, ödemeyen tüketiciler için borcun ödenmesini kolaylaştırmak amacıyla çıkarılmıştır. Yasa yürürlüğe girmeden önce borcunu ödeyenler için genel hükümler ve sözleşme hükümlerine göre yapılan ödemelerin 4822 sayılı yasa hükümleri doğrultusunda yapılan borç hesaplamasından fazla olduğu anlaşıldığı takdirde istirdadı olanağı tanımamıştır. Şayet tüketici 4822 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra bu yasa hükümlerine göre belirlenecek borç için yasanın yürürlük tarihinden sonra fazla ödeme yapmışsa bu ödemelerin istirdadını isteyebilir. Bu durumda istirdat talebine esas almak üzere temerrüt tarihi ile davacının 4822 sayılı yasadan faydalanmak için talepte bulunduğu 14.04.2003 tarihine kadar sözleşme hükümlerine göre borç miktarı belirlenmeli, bu tarihten sonra fazla ödeme yapılmış ise bu miktarın istirdadına karar verilmesi gerekir. Şüphesiz ki istirdat talebi yönünden yapılacak bu incelemede davacının fazla ödemesinin olmadığının anlaşılması davacının borcunun 4822 sayılı yasa hükümlerine göre ödeme yapma hakkının ortadan kaldırmayacaktır. Mahkemece bu doğrultuda inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

2- Davalı Vakıflar Bankası A.Ş. 4389 sayılı kanunun 14/5-C maddesi hükmü gereğince harçtan muaf olduğu halde davalı hakkında aleyhe harca hükmolunması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Sonuç: Yukarıda 1. ve 2. bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.02.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları