Mesajı Okuyun
Old 26-10-2008, 01:32   #12
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

E:2005/3897
K:2005/6568
T:29.03.2005

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1- İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK'nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi:
2- Bir tarafın vekilini azletmesi halinde bu istifa veya azil mahkemeye ulaşıp karşı tarafa bildirilmedikçe karşı taraf için hüküm ifade etmez, sonuç dogurmaz. Bu nedenle vekilini azleden asil, icra dosyasına azli bildirilinceye kadar tebligat azledilmiş olan vekile yapılır ve bu tebligat ile sureler işlemeye başlar. Buna karşılık vekilin istifasının veya azlinin icra dairesine ulaşıp karşı tarafa bildirilmesinden sonraki donemde azledilmis olan vekile tebligat yapılamaz. Tebligat var ise gecersiz olur ( Prof Dr. Baki Kuru, Hukuk Usuli Muhakemelerı Kanunu, C. 5. S. 5540 ).
Somut olayda ise ilamdaki vekil 16.01.2003 tarihinde İcra dosyasından gönderilen ornek 53 İcra emrini 17.01.2003 tarihinde almıştır. Ancak vekaletten azledildiğini tebliğ mazbatası altına derçetmiş ise de bu hususu 21.01.2003 tarihinde İcra dosyasına ekteki azilname ile bildirdiğinden yukarıda acıklanan kurallar doğrultusunda azledilen vekile yapılan 17.01.2003 tarihli tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunun kabulu gerekir. 17.01.2003 tebliğ tarihi esas alındığında da vekil ile takip edilen islerde tebligin vekıle yapılacağı asıl olduğundan borçlu asil adına çıkarılan ve 22.01.2003 tarihinde tebliğ olunan tebligat şu duruma göre hukuki sonuç doğurmaz. İcra mahkemesince açıklanan nedenlerle icra emri 17.01.2003 tarihinde tebliğ olunmuş sayılacağından şikayetin reddine karar vermek gerekirken kabulü isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 29.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi

E:2005/3359
K:2006/4551
T:24.04.2006

1136 s. Yasa m. 41
6762 s. Yasa m. 1301

Taraflar arasında görülen davada Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 27.10.2004 tarih ve 2004/99-2004/479 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacının TTK'nun 1301. maddesi hükmüne dayalı olarak davalı taraf aleyhine açtığı rücu davası sonucunda mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, degerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre kamu duzenine iliskin kesin yetki soz konusu olmamasına ve davalı tarafca icra dairesinın veya mahkemenin yetkisine itiraz edilmemiş bulunmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Avukatlık Kanunu'nun 41. maddesinde savunmadan isteği ile çekilen avukatın vekalet gorevinin durumunun müvekkile tebliğinden itibaren 15 gün sure ile devam edecegi belirtilmiştir. Davalı vekilleri 26.5.2004 tarihli dilekce ile vekillikten istifa ettiklerini mahkemeye bildirdikleri ve daha sonrakı durusmalara katılmadıkları halde mahkemece istifa dilekçesinin davalı asile tebliğ edilmemesi nedeniyle savunma hakkının kısıtlanması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA. ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.04.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.