Mesajı Okuyun
Old 30-10-2006, 21:26   #12
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Bende sn.özözgenin anlattığı gibi problemler yaşanmadı, biri hariç: Çocukluk arkadaşınız olmuyor. Çok doğru.

Sürekli taşınmak, sürekli farklı okullarda okumak zorunda kalmak (sıralamak gerekirse ilkokul 2 ayrı okulda, ortaokul 2 ayrı okulda, lise 2 ayrı okulda okundu ve nihayet üniversite ile okul sayısı nihayet bire indi, ama şehir sayısı yine de sonrasında birde sınırlı kalmadı, çocuklukta taşınmak genlerinize mi işliyor ne)

Geçtiğimiz hafta bir sohbette ilk kez farkına vardım. İlk kez aynı şehirde 8 yıldır yaşadığımı şaşırarak farkettim. (Bebeklikle çocukluğun okul öncesi evresi de 2 farklı şehir içeriyor, nasıl atlarım)

8 yıl aynı yerde yaşadığımı farketmeme neden olan da, küçüklüğünü bildiğim birini bir kaç sene sonra gördüğümde ne kadar büyüdüğünü farketmemle oldu.Aynı yerde doğup yaşayan insanlar için adi vaka olup üzerinde durmaya değmeyecek bu detay, benim için şaşırtıcı bir olaydı.

Dallanmış budaklanmış, köklenmiş bir tanıdık,dost,ahbap ağacınız olmuyor, ama sağlam anılarınız oluyor. Çünkü taşınmakla meşgul bir hayat sürerken, şehirlerin, eşyanın önemli olmadığını kavrıyorsunuz. Şairin dediği gibi yaşıyorsunuz, ucundan tutarak, eninde sonunda maddeyi/insanları -fiziken- geride bırakacağınızı bilerek. İlle de birşeylere bağlanacaksanız, sahip olmak isteyecekseniz, bunun fiziki anlamdaki değerler değil ama, dünyanın her yerinde insanlara aynı şekilde gülümseyen gökyüzü ve bu gökyüzünün altında buluşan dostluklar ve değerler olduğunu farketmeye başlıyorsunuz.Bu anlamda şehirlerin insanları içinde eritmesine , öne geçmesine izin vermiyorsunuz, gerçekte insanlar şehrin üzerindeler, en azından öyle olmalı, farkediyorsunuz.

Çok sık yer değiştirdiğiniz için, çok insanla tanışıyorsunuz. Çok farklı yörelerde yaşama olanağı bulduğunuz için, farklı kültürlerle tanışıyorsunuz.Bölgeler arası insanların ,kavga nedenlerinden ,sevinç nedenlerine, şivelerinden, yemek kültürlerine kadar farklılıklarını, aynı organizmanın, farklı bölgelerde, farklı kültürlerle, farklı kimliklere dönüşebildiğini ve farklılıklardaki zenginliği keşfediyorsunuz.

Ve en nihayetinde, her nedense, büyük bir yüzdeyle , bir hakim savcı çocuğu olarak yaşayıp büyüdükten sonra, eğer siz de hukuk fakültesine girmişseniz, hakim ve savcılıktan uzak duruyor ve mümkün olan en yerleşik düzene geçiyorsunuz

(Dediğim gibi, genler zaman zaman, sizi yine de kışkırtabiliyor )

Saygılarımla...