Alıntı: Yazan Av.mehmet.av Ek olarak birkaç konuda daha fikrinizi istirham ederim. 1- Harç bedeli belirtirken muhdesatın tam değerini belirtmeye gerek yok diye düşünüyorum. Keşif yapıldığında çıkarılacak olan fiyat üzerinden harcı tamamlatabilirim kanısındayım. Sizin fikriniz nedir? 2- Derdest olan ortaklığın giderilmesi davasında biz dilekçe ile muhdesat iddiasında bulunduk. Bildiğim kadarı ile muhdesatın aidiyeti davası ortaklığın giderilmesi davasında muhdesat iddiasını açıkça kabul etmeyenlere karşı açılıyor. Bu konunun belirlenmesi için diğer hissedarlara yazı yazılmasını mahkemeden talep ettim ancak kabul etmedi, dava açmak için kesin süre verdi. Müvekiller haricinde diğer hissedarlara karşı bu davayı açacağım. Diğer hissedarlar muhdesat davasında "bizim zaten bu konuda bir itirazımız yok" derlerse müvekkiller aleyhine bir vekalet ücreti çıkar mı sizce. 3- Muhdesat davasının davacılar dışındaki tüm hissedarların davalı olarak gösterilmesi zorunlu diye düşünüyorum. Sizin fikriniz nedir? 4- Ortaklığın giderilmesi davasındaki bazı müvekkillerimin muhdesatı yok sadece arsa payları var. Bu durumda onlara karşı da bu davayı açtığım zaman vekil olarak problem yaşar mıyım.(Müvekkilime karşı dava açacağım için)

1.) Katılıyorum. Harç bedeli belirtirken muhdesatın tam değerini belirtmemiş olunabilir. Keşif yapıldığında çıkarılacak olan değer üzerinden harcı tamamlanır.

2.) Muhdesat iddiasının ileriye sürülmesi halinde hakimin taraflara bu konuda diyeceklerini sorması gerekir.. Paydaşların/ortakların tümünün muhdesat iddiasını kabul etmesi halinde ayrıca dava açılmasına gerek kalmaz. Kabul etmeyen olursa bazı kararlara göre tüm pay sahipleri bazı kararlara göre de kabul edenlerin dışında kalan pay sahipleri aleyhine muhdesat davası açılması gerekir. Diğer hissedarlar muhdesat davasında "bizim zaten bu konuda bir itirazımız yok" derlerse bundan davacılar aleyhine bir vekalet ücreti çıkmaz. Aksine davayı kabul edenler davanın açılmasına sebebiyet vermemek koşulu ile vekalet ücretinden kurtulabilirler.

3.) Sizin olayda hakim muhdesat konusunda beyan almadığından kimin kabul kimin ret ettiği bilinemeyeceğinden muhdesat davacısı dışındaki tüm paydaş/ortakların davalı olarak gösterilmesi uygun düşer.

4.)Av.K.38/b maddesi ile avukata aynı hukuki uyuşmazlıkta çıkarları çatışan tarafların vekaletini almama yükümlülüğü yüklemiştir. TBB meslek kuralları ve disiplin Kurulu uygulamaları aynı doğrultudadır. TBB Disiplin Kurulu bu kuralı geniş anlamda uygulamaktadır. Çıkar çatışması vekalet aldıktan sonra çıksa dahi aynı kural uygulanmaktadır. Bana göre muhdesat iddiasının diğer müvekkil tarafından kabul edilmesi halinde taraflar arasında çıkar (yarar) çatışması bulunduğundan söz edilemez. Fakat muhdesat iddiasına diğer müvekkil karşı çıkıp itiraz ediyor ise böyle bir durum müvekkiller aralarında çıkar çatışması olduğunu gösterir ve bu son durumda avukatın ikinci kişinin vekaletinden çekilmesi uygun olur.