Mesajı Okuyun
Old 14-02-2012, 12:08   #1
svejk

 
Varsayılan iş kanunu m.24/II-e vs m.34

muhterem meslektaşlar,
bilindiği gibi İK m.24/II-e'de "işveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse" denilerek bu halde işçinin bildirim süresini beklemeden iş akdini feshedilebileceği hüküm altına alınmıştır.

öte yandan aynı kanun m.34'e göre "ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir".

bana göre ücreti vadesinde ödenmeyen işçiye, bu iki hükümle seçimlik bir hak tanınmaktadır: o, dilerse sözleşmesini bildirim önellerine uymaksızın feshedebilecek, dilerse de 20 gün sonunda iş akdini feshetmeksizin iş görme edimini ifadan kaçınabilecektir. (tabii ki çalışmadığı süre zarfında da ücrete hak kazanmayı sürdürür.)

ancak -yine bana göre- işçinin yararına yorum ilkesine aykırı şekilde; m.24/II-e'ye göre iş akdini feshetmek isteyen işçinin, m.34'teki 20 günlük sürenin dolmasını beklemesi gerektiğinin ifade edildiğine şahit oluyorum sıklıkla. gerek akademisyenler, gerek diğer meslektaşlar arasında bu görüşte olan pekçok kişi var gördüğüm kadarıyla. peki yargıtay içtihatları ne yöndedir? yüksek mahkemeye göre de m.34'te öngörülen 20 günlük süreye uyulması gerekir mi?