Mesajı Okuyun
Old 15-02-2010, 09:11   #34
GECE

 
Varsayılan

Birbirinden değerli görüşleriniz ile fikir zenginliği yarattığınız için hepinize teşekkür ederim. Af, psikolojik-felsefi-sosyolojik yönleri de ağır basan çok yönlü bir kavram. Bu tartışmayı başlatan ben, ne "af hiç olmamalı", ne de "kesnlikle olmalı" diyenlerdenim. Hassas ve tüm yönleri ile düşünülmesi gereken bir kavram. Genel olarak affedici ve insanlara ikinci bir şans verilmesi gerektiği görüşündeyim, zira hariçten gazel okumak kolaydır. Hayatında cezai bir yaptırım almamış birinin, alanları anlaması ve gerekli özveriyle yaklaşması pek mümkün olamıyor. Ancak bir de suç mağduru ve suçtan doğrudan-dolaylı zarar gören penceresi de var; af, bu kişiler üzerinde adalete olan inancı sarsar ve kişisel öce itebilir. Çünkü her ne kadar da her suçta devlet de mağdur olsa da yine de birinin evladını öldüren birini devletin affetme yetkisi olamaz. Affın kapsamı dar olmalı, her suç için af olmamalı, af siyasi gayelerle kullanılan bir kurum olmamalı, af getirilmeden önce toplumsal yansımaları da hesap edilmeli, af yeni suçlara kapı aralamamalıdır. Af yerine, uzlaşma kapsamı da genişletilebilir...