Mesajı Okuyun
Old 09-08-2016, 14:24   #2
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Çocukların annelerinin velayetine alınması için aile mahkemesine başvurabilirsiniz. Velayet kamu düzenini ilgilendiren bir konu olduğu için herkes aile mahkemesine başvurabilir. Anneleri olduğu için öncelikle velayet başvurusu yapılmalıdır. Anneye velayet verilmezse o zaman vesayet altına alınmaları için Sulh Hukuk Mahkemesine başvurabilirsiniz.

Yargıtay 2. HD.
Esas No : 2009/16476

Karar No : 2010/6149

YARGITAY İLAMI

İncelenen Kararın:

Mahkemesi : Espiye Sulh Hukuk Mahkemesi

Tarihi : 24/5/2005

Numarası : Esas No: 2005/152 Karar No: 2005/173

Davacı : Yeter IŞIK

Kısıtlanması İstenilen : Hüseyin IŞIK

Dava Türü : Vasi Tayini

Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Davacı Yeter Işık tarafından verilen 6/5/2005 tarihli dilekçeyle, vefat eden oğlu Muharrem Işık'tan olma 2/3/2001 doğumlu torunu Hüseyin Işık'a kendisinin baktığını belirterek, torununa vasi olarak atanmasına karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.

Dosyada bulunan nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden, küçük Hüseyin Işık'ın Muharrem ve Fatma Işık'ın resmi evliliklerinden dünyaya geldiği, babasının 8/2/2003 tarihinde vefat ettiği, annesinin sağ olduğu ve 1/8/2004 tarihinde yeniden evlendiği görülmüştür.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 336. maddesinde;

"Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar.

Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir.

Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." hükmü mevcuttur.

İncelenen dosya içeriğine göre, küçük Hüseyin'in babasının ölümüyle sağ kalan annesine ait olan velayet hakkının kaldırıldığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, Türk Medeni Kanununun 349. maddesine göre, velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmemektedir.

Mahkemece, küçük Hüseyin'in kanunen annesinde olan velayet hakkının kaldırıldığına ilişkin herhangi bir karar bulunmaksızın babaannesinin vasi tayinine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 31/3/2010