Mesajı Okuyun
Old 28-11-2006, 11:26   #5
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın avfeyzafbal
Bence bu şart Sayın Av. Can Doğanel'in verdiği yanıttaki doğru belirlenmiş kanun hükümleri çerçevesinde düşünüldüğünde geçerlidir.

Sayın Av. Can Doğanel
Bence tereddüte yer yok; aktardığınız maddelerdeki şartlar tek tek incelendiğinde olayda hepsinin gerçekleşmiş olduğu anlaşılmaktadır:

1- İş sahibinin müşterilerini tanımak: İşçi asıl işvereni bu iş içinde tanıma fırsatı bulmaktadır. Asıl işveren işçinin işvereninin müşterisidir.

2- veya işlerinin esrarına nüfuz etmek : Asıl işverenin işinde çalışmakla işçi, hem kendi işyerinin hem de asıl işyerinin özelliklerini öğrenmekte ve yaptıpı işin incelikleri hakkında bilgisini arttırmakla yetişmiş bir eleman olarak emeği değer kazanmaktadır. Ancak bu değer kazanan emekte, kendisini çalıştıran taşeron işverenin harcadığı yetiştirme süresi ve çalışma şansı da etken olduğundan taşeronun da hakkı bulunmaktadır.

(birinci ve ikinci şartlar arasındaki VEYA sözcüğü bu iki şarttan birisinin varlığını yeterli saymaktadır.)

3- akdin hitamından sonra : Kanun, aktin hitamından sonra bile rekabet yasağını tanıdığına göre, akti feshederek asıl işveren şirkette çalışmak yasak kapsamındadır.

4- Ayrıca bu şart 349.maddedeki uygun sınır içindedir: Sadece asıl işveren şirkette çalışmaması işçinin iktisadi geleceğini tehlikeye düşürmez; ülkedeki bütün diğer işyerlerinde çalışabilir.

5- 350.maddeye göre, sözleşme yazılı olarak yapılmakla da geçerlidir.

Sayın Tractatus
''Hatta rekabet etmeme yükümlüğüne uygun düşen bir maddedir.'' düşüncenize ben de katılıyorum.

Sayın ebrus
Bu cezai şart Rekabet Yasağı Sözleşmesi içinde düşünülmelidir. Aksi düşünülürse, BK 348, 349, 350. maddeleri uygulanamaz olur. Özellikle 351/2 maddesi anlamsız kalır.

Saygılarımla