Mesajı Okuyun
Old 14-12-2008, 22:17   #10
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Dr.Fuat Şenoğlu
Ancak TCK'nın gerek 102/5 ve gerekse 103/6 maddesi kapsamında belirtilen ruh sağlığının bozulması olayı bundan daha öte oluşan bir hastalıktır ve kalıcı, sürekli olması gerekir. Adli tıp kurumunun mağdurun ruh sağlığının bozulmadığını belirten raporu, mağdurun cinsel istismardan etkilenmediği anlamında değil, yukarda belirtilen maddeler kapsamında kalıcı ve sürekli bir hastalık oluşmadığı anlamındadır. Kaldı ki eğer yasa, normal olarak cinsel istismardan sora oluşan ruhsal etkilenmeyi yeterli görseydi, ruh sağlığı buzulması olayını ayrı bir bent halinde ceza arttırıcı neden olarak hüküm altına almazdı.

Alıntı:
MADDE 103. - (1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismar deyiminden;
a) Onbeş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,
Anlaşılır.
(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Cinsel istismarın üstsoy, ikinci veya üçüncü derecede kan hısmı, üvey baba, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, sağlık hizmeti veren veya koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehdit kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması hâlinde, onbeş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
(7) Suçun mağdurun bitkisel hayata girmesine veya ölümüne neden olması durumunda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

Sayın Şenoğlu,

Yasada kalıcı ve sürekli bir hasar meydana gelmesi ağırlaştırıcı bir neden olarak öngörülmemiştir. Yasada buna ilişkin öngörülen ağırlaştırıcı neden beden veya ruh sağlığının bozulmasıdır. Eğer yasakoyucu sürekli hasar halinde ağırlaştırıcı neden olmasını öngörseydi bunu ayrıca belirtirdi tıpkı bitkisel hayata girmesi halini ayrı bir ağırlaştırıcı neden olarak öngördüğü gibi. Beden veya ruh sağlığının bozulması ağır bir hastalık olarak anlaşılmaz, sözünden anlaşıldığı gibi sağlıkta meydana gelen herhangi bir bozulma olarak anlaşılır. Dolayısıyla yasayı olduğu gibi anlamak ve uygulamakla yükümlüyüz.
Tıp doktoru olmadan bildiklerimiz sınırlı ama bir insanın yaşı kaç olursa olsun korkuyu, zoru hissedeceğini, böyle bir durumdan sağlığının etkilenmemesinin olanaksız olduğunu biliyoruz. Psikolojik etkilerinin yoğunluğu insandan insana değişir ama şiddet iz bırakmadan gitmez.