Mesajı Okuyun
Old 07-09-2009, 16:01   #3
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Davaya "muvazaa" davası olarak ıslah ederseniz, aşağıdaki ilk karar işinize yarayabilir. Kaldı ki tasarrufun iptali davasının şartları daha ağırdır.



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/7858
K. 2004/9308
T. 12.7.2004


KARAR : Taraflar halen evli olup aralarında derdest boşanma davası bulunmaktadır. Davalı koca, tapuda kendi adına kayıtlı taşınmaz mal üzerine, boşanma davası açıldıktan sonra üçüncü kişi yararına yirmi yıl sürekli kira şerhi koydurtmuştur. Davacı, bu şerhin muvazaalı olduğunu, boşanma davasında istedikleri tazminatları sonuçsuz kılmaya yönelik bulunduğunu ileri sürmüş ve tapudaki kira şerhinin iptalini istemiştir.

Aile Mahkemesi; davacının isteğinin Borçlar Kanunu hükümlerine göre değerlendirilebileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. ( TMK.md.197/2 )

Davacı kadının hukuki yararı aile hukukundan kaynaklanmaktadır.

Türk Medeni Kanununun ikinci kitabında madde 118-395 arasında düzenlenen dava ve işlere Aile Mahkemesince bakılması gerekir.
( 5133 sayılı kanun md.2-3 )Bu nedenle uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple görev yönünden BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.07.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/5165
K. 2007/3670
T. 15.11.2007
• TASARRUFUN İPTALİ ( Davacının Dava Açmaktaki Amacı Borçlunun Kendisine Olan Nafaka Borcunu Ödememek Kastı İle Yapmış Olduğu Tasarrufun İptalini Sağlamak Olduğu - Görevli Mahkeme Alacağın Miktarına Göre Sulh veya Asliye Mahkemeleri Olduğu )
• NAFAKA BORCUNUN TAHSİLİ ( Davacının Dava Açmaktaki Amacı Borçlunun Kendisine Olan Nafaka Borcunu Ödememek Kastı İle Yapmış Olduğu Tasarrufun İptalini Sağlamak Olduğu )
• GÖREVLİ MAHKEME ( Tasarrufun İptali Davalarında Alacağın Miktarına Göre Sulh veya Asliye Mahkemeleri Olduğu )
2004/m.277
ÖZET : Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve açıklamalara göre davacının dava açmaktaki amacı, borçlunun kendisine olan nafaka borcunu ödememek kastı ile yapmış olduğu tasarrufun iptalini ve icra marifetiyle nafaka alacağının tahsilini sağlamaktır. Hal böyle olunca uyuşmazlığın İİY'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunda duraksamamak gerekir. Tasarrufun iptali davalarında görevli mahkeme alacağın miktarına göre Sulh veya Asliye Mahkemeleridir.

DAVA : Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalı Özden aleyhine icra takibi yapıldığını ancak davalı Özden'in yükümlülüklerini yerine getirmemek için Güngören İlçesi Haznedar Çiftliği mevkiinde bulunan 6056 parsel sayılı taşınmazdaki hissesini gerçek bedelinin çok altında diğer davalıya muvazaalı olarak devrettiğini bu nedenle tasarrufun iptalini talep etmiştir.

Davalı Özden vekili davacının sırf davalı Özden'in eşi olması nedeniyle dava açamayacağını, tasarruf ehliyetinin kısıtlanmasını isteyemeyeceğini, satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı Kemal Korkut usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve cevap vermemiştir.

Mahkemece, toplanan delillere göre uyuşmazlığın aile mahkemelerinin görev alanına girdiğinden bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

HUMK.nun 76. maddesine nazaran bir davada ileri sürülen maddi olgu ve bulgulara uyan maddeleri bulmak, uygulamak ve hukuki nitelendirmesini yapmak hakimin doğrudan görevidir. Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve açıklamalara göre davacının dava açmaktaki amacı, borçlunun kendisine olan nafaka borcunu ödememek kastı ile yapmış olduğu tasarrufun iptalini ve icra marifetiyle nafaka alacağının tahsilini sağlamaktır. Hal böyle olunca uyuşmazlığın İİY'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunda duraksamamak gerekir. Tasarrufun iptali davalarında görevli mahkeme alacağın miktarına göre Sulh veya Asliye Mahkemeleridir. Bu nedenle tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda gösterecekleri deliller toplanıp hasıl olacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken dosya içeriğine aykırı düşüncelerle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması doğru değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden Ayten Çırmayır'a geri verilmesine, 15.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx