Mesajı Okuyun
Old 31-03-2009, 18:59   #118
alperyldrm

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Yıldız
Ben de dün yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak ve yorumlarınızı almak istiyorum.Bankanın sorumlu olduğu miktarı talep etmek için dün çek aslını bankaya ibraz ettim ancak banka ödeme yapmadı gerekçesi ise vekaletnamade buna ilişkin bir özel yetkinin olmadığı, oysa ahzu kabz yetkisi var.Ancak ahzu kabzın bunu kapsamadığı açıkça "çeklerde bankanın sorumlu olduğu miktarın tahsili" diye yetkinin olması gerektiği ileri sürüldü banka tarafından.Böyle bir durumla ilk defa karşılaşıyorum daha önce hiç bir banka tarafından böyle bir gerekçe ile ödeme yapmaktan kaçınılmadı.Bankadaki görevlilerden buna ilişkin bir yasal dayanak göstermelerini istedim.Cevapları ise ilginç "Bunu biz bilemeyiz,hukuk müşavirlerimizin talimatı bu" dendi.Orada hemen bir dilekçe yazdım ve ödememe gerekçesinin yazılı olarak tarafıma bildirilmesini istedim.Ayrıca daha sonra baroyu arayıp böyle bir sorun yaşadığımı aktardım baronun verdiği cevap ise "Bu bankaların keyfi uygulamaları,ahzu kabz yetkisinin varlığı yeterli,ödeme yapmadıkları takdirde takip yoluna başvurun,ısrarcı olun " oldu.Şimdi bankaya karşı takip başlatacağım.Bakalım 470 tl yi ödemeyen banka ne kadar ödemek zorunda kalacak


T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2006/2283
KARAR NO:2007/5748

Taraflar arasında görülen davada Üsküdar 3.Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 19.01.2006 tarih ve 2005/877-2006/11 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesini süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için tetkik hakimi Deyiş Cesur tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.

Davacı vekili, davalı bankanın Bakırköy şubesinde çek hesabı bulunan dava dışı E..A.Ş. 8 adet çek keşide ederek borcuna karşılık müvekkiline verdiğini çeklerin süresinde ibraz edilmesine karşın karşılıksız çıktığını 3167 sayılı kanunun 10.maddesi gereğince her bir çek yaprağı için davalının 350,00 YTL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili müvekkilinin çek bedellerini ödemekten kaçınmadığını usulüne uygun vekaletname ile başvurulmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre çeklerin davalıya teslim edilmediğini genel dava vekaletinin bankalarda bu vekaletle ile ilişkisi olmayan alacakların tahsili ve banka hesabında para çekme hususunda davacı vekilinin yetkili kılmayacağı davanın bu işleme muvafakat vermesinin de davacı vekilini yetkili hale getirmeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava 3167 sayılı kanunun 10 maddesinde kaynaklanan teminat bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, davacı vekilinin bankadan para çekme husussunda yetkili kılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Kural olarak dava hakkı o hakkın sahibi olan kimseye aittir. HUMK'nun 59 maddesi gereğince dava açmaya ehil olan kişi davasını bizzat yahut vekil aracılığıyla ikame ve takip edebilir. Alınan hüküm uyarınca hak sahibi davayı bizzat açabileceği gibi vekil aracılığıyla da açabilir. Avukatlık Kanun'un 35.maddesi gereğince kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak adli işlemleri takip etmek bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek yalnız baroda yazılı avukatlara aittir. Baroda yazılı avukatlar birinci fıkradakiler dışında kalan resmi dairelerdeki bütün işleri de takip edebilirler.

Somut olayda davacı şirket usulüne uygun vekaletname ile vekili(avukatı) aracılığıyla karşılıksız çıkan çek bedellerinin teminat altına alınan miktarının tahsilini istemiştir. Bu durumda mahkemece davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde genel dava vekaletinin banka hesabında para çekmek yetkisi vermediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ,ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın istediği halinde temyiz edene iadesine 12.04.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.