Mesajı Okuyun
Old 12-03-2009, 19:29   #97
Kilimanjaro

 
Varsayılan

Alıntı:
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/6909
K. 2005/1234
T. 15.2.2005
.....Çekin süresinde bankaya ibrazı karşılığı bulunmaması halinde yasa gereğince bankanın sorumlu olduğu asgari miktarın ödenmesi talebini de içerir.....

Talep konusunda Yargıtayın karar açık.Bu sebeple faiz konusunda tekrar talep şartının gerçekleşmesi gibi bir yorum bence biraz zorlama gibi...

Yargıtay'ın herhangi bir kararından cımbızla bir cümle alarak hukuki mesnedi bulunmayan bir çok hususu kolaylıkla savunabilirsiniz. Bu yapılan şeyi doğru kılmadığı gibi, dayanak gösterdiğiniz Yargıtay kararının hakikaten savunduğunuz şeyleri doğruladığı anlamına da gelmez. Yargıtay kararlarını değerlendirirken mutlaka somut ihtilafı ve yerel mahkemenin kararını dikkate almanız gerekir. Aksi halde kararı yanlış değerlendirebilirsiniz. Yukarıdaki kararın baş kısımlarına dikkat edin:

"Mahkemece, bankanın sorumlu olduğu miktarı ödememesi, ilişkin talebin çekin ibraz edildiği anda yapılması gerektiği, ibraz tarihi olan 8.9.2003 tarihinde çek bedelleri müsait olmadığından ödemenin yapılamayacağı ve çek asıllarının hamili olan davacıya iade edildiği, ayrıca TTK.nun 724. maddesi gereğince çekler sahte olduğu için takibe itiraz eden davalının ödeme yapmamasının yasaya uygun bulunduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir."

Yani yerel mahkeme red kararında şunu ileri sürüyor: Bir çekin kanuni sorumluluk talebi mutlaka çekin ibraz edildiği anda yapılmalıdır, sonra yapılması geçerli değildir.

Buna karşılık Yargıtay ne diyor: "Çekin süresinde bankaya ibrazı, karşılığı bulunmaması halinde yasa gereğince bankanın sorumlu olduğu asgari miktarın ödenmesi talebini de içerir. Bu nedenle mahkemenin ibraz sırasında ayrıca böyle bir talepte bulunmadığına ilişkin red gerekçesi yerinde değildir"

Yani burada Yargıtay aslında şunu söylüyor: Yerel mahkemenin kararı yanlıştır, kanuni sorumluluk tutarının talep edilmesi için böyle bir şart aranmaz. Ama bunu ifade ederken farklı anlamlara kapı aralayacak şekilde yapıyor. İşin özü bu...

Yorumu öyle de yapsanız böyle de yapsanız, sonuçta bu sadece bir karar. Tersini düşünsek bile, herhalde kimse içtihat yoluyla açık kanun hükümlerinin değiştirilebileceğini ileri sürmeyecek. Mesela takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için ortada gayet açık 3167 sayılı Kanun’un 6/son maddesi dururken bu Yargıtay kararını uygulayabilmek mümkün müdür? Elbette ve gayet de doğal olarak "değildir". Olay bundan ibarettir.