Alıntı: Yazan Av. Nuray ÖZGÜNEY Arkadaşlar merhaba, Konu ile ilgilenip yanıt verecek tüm meslektaşlarıma şimdinden teşekkür ediyorum. Açacağım bir ek dava ile ilgili olarak bazı hususlarda tereddüte düştüm. Şöyleki; Asliye Hukuk Mahkemesi’nde büyük bir alacağın bir kısmı için dava açtık. Mahkeme, tahkim şartının yerine getirilmediği gerekçesi ile davayı “görev yönünden” reddetti. Fakat Yargıtay kararı bozdu. Mahkeme bozmaya uydu biz de bu arada davayı, alacağın tamamı üzerinden ıslah ettik. Bu defa mahkeme davayı kabul ve fakat ıslah talebini reddetti. Buna göre; 1- İlk dava mahkemece karara bağlanmış olmasına rağmen, açacağım ek davada birleştirme talep etmeli miyim? 2- Her ne kadar, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair Yargıtay kararları mevcut olsa da, bu davadaki bozma kararı usule ilişkin olduğundan ve yargılamanın ilk evresinde işin esasına girilmediği için ıslah şansımız olmadığından, kararın ıslah talebinin reddine ilişkin kısmını temyiz etmeli miyim? Bu konulardaki bilgi ve tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim. Saygılarımla

Sayın meslektaşım,

04.02.1948 tarih 10/3 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı tartışmasızdır.

yeni bir ek dava açmanız lazım. Kararın kesinleşmesini beklemeniz bence daha doğru olacak. Dediğiniz gibi yüksek meblağlı bir dava ise ve karşı tarafın ödeme probleminin olmayacağını düşünüyorsanız kesinleşmesini bekleyin. Zaten dosya yargıtayda ise mahkeme dönüşünü de bekleyecektir.