Mesajı Okuyun
Old 25-07-2007, 22:27   #3
hukukbilgisi

 
Varsayılan

Biri peşin satış kısmı ile ilgili olmak üzere iki Yargıtay kararını değerlendirmenize sunmak istiyorum:

1-

YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 8.5.2006 Esas: 2005/5405 Karar: 2006/5343

Kooperatiften Taahhüt Edilen Konutu Alamayan veya Kendisine Verilecek Bir Konut Bulunmayan Ortak Tazminat İsteme Hakkına Sahiptir

Özetavacı, davalı kooperatiften devir sözleşmesi ile daire satın aldığını, devir bedelini peşin ödediğini, ancak dairenin teslim edilmediğini iddia ederek ödediği satış bedeli ile daireye yaptığı masrafların tahsilini talep etmiştir. Kural olarak üyesi olduğu kooperatiften taahhüt edilen konutu alamayan veya kendisine verilecek konut olmayan ortak kooperatiften tazminat isteme hakkına sahiptir. Davacıya taahhüt edilen dairenin verilmediği sabit olduğuna göre verdiğini geri isteyebileceğinin kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddedilmesi hatalıdır.

- 1163 sayılı KOOPERATİFLER KANUNU m.17

Taraflar arasında görülen davada Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesi`nce verilen 21.12.2004 tarih ve 2003/193 - 2004/523 sayılı kararın Yargıtay`ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi G.G. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 07.12.2001 tarihli devir sözleşmesi ile A Blok 1 nolu dairenin satın alındığını, devir bedelinin peşin olarak ödendiği halde dairenin teslim edilmediğini, belediye tarafından anılan dairenin kapıcı dairesi olması nedeniyle plan tadilatı olmaksızın bağımsız bölüm haline getirilemeyeceğinin bildirildiğini ileri sürerek, satış bedeli 11.500.000.000.-TL ile 300.000.000.-TL çelik kapı bedeli ve sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, genel kurulun aldığı karar ile davacıya sabit fiyat ile hisse devri yapıldığını, projede tadilat yapılması ve buna göre tescil edilmesi işlemlerinin müvekkiline ait olduğunu, davacının talebini genel kurulda görüşülmek üzere yönetim kuruluna iletmesi ve genel kurul kararı hakkında dava açmasının gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, her ne kadar davacıya tahsis edilen dairenin tadilat projesi onaylanmadığı için devredilemiyorsa da halen kooperatif üyesi olan davacının genel kurula başvurarak kooperatif ortaklığından doğan haklarını her zaman istemesinin mümkün olduğu, davacının genel kuruldan red kararı alması halinde dava açabileceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacıya, davalı kooperatif tarafından taahhüt edilen konutun verilememesi nedeniyle satış bedelinin ve yapılan masrafların iadesi istemine ilişkindir.

Taraflar arasında yapılan 07.12.2001 tarihli devir sözleşmesi ile kooperatifte bulunan A Blok 1 numaralı dairenin davacıya sabit fiyatla devredilmiş ve davacının bu şekilde kooperatif üyesi olduğu, davaya konu dairenin projede kapıcı dairesi olarak gözükmesi nedeniyle davacı adına tapu kaydının çıkartılamadığı, iskan ruhsatının alınamadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
İlke olarak üyesi olduğu kooperatiften taahhüt edilen konutu alamayan veya kendisine verilecek bir konut bulunamayan ortak kooperatiften tazminat isteme hakkına sahiptir. Somut olayda davacı isteyebileceği tazminatın kapsamını verdiği para ile yaptığı masrafların iadesini istemek suretiyle sınırlandırmıştır. Davalı kooperatifin davacıya taahhüt ettiği daireyi veremediği sabit olmasına göre davacının verdiğini geri isteyebileceğinin kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


2-

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/7454
K. 2001/9592
T. 6.12.2001

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Antalya Asliye 2.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 24.05.2001 tarih ve 1999/671 � 2001/554 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 04.12.2001 günde davacı asil ve avukatı Kutlay Ceylan ile davalı Kooperatif Başkanı Alpay Atakan gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan davacı asil ve avukatı ile davalı Kooperatif Başkanı dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Harun Kara tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife peşin satış esası ile ortak olup, kendine konut tahsisi yapıldığını, ancak, davalının haksız olarak aidat talebinde bulunduğunu ve ihraçla tehdit ettiğini ileri sürerek, muarazanın önlenmesine, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında, sonradan ortak olan davacının diğer ortakların yaptıkları ödeme ile birlikte hissenin kazandığı değer farkı kadar bir ödemede bulunduğunu, davacının diğer ortaklar gibi aidat borçlarından sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere, bilirkişi raporuna nazaran, 1995 yılında kurulan kooperatife davacının 1998 yılında ortak olup, kendisinden, diğer ortakların ödemesi ile birlikte rant farkının talep ve tahsil edildiği, kooperatif kayıtlarına da böyle yansıtıldığı, yöneticilerin böyle bir satış yetkisi olmadığı gibi resmi kayıtlarında iddiayı doğrulamadığı, davacının diğer ortaklar gibi aidat borçlarından sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 250.000.000.-TL duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 3.240.000.-lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz edenden alınmasına, 6.12.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.