Değerli Meslektaşlarım,

Hepimizin bildiği gibi sesli yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenen hakaretler suçları yeni TCK ile huzurda hakarete eşit olarak düzenlenmiştir. Ancak fiilin bu araçlarla işlenirken mağduru muhatap almış olması ve doğrudan mağdur tarafından öğrenilmiş olması gerekmektedir.

Fakat eşlerden birine, diğer eş hakkında somut bir olay isnat edilerek gönderilen mesaj (örneğin "Ahmet, karın seni aldatıyor.") doğrudan mağduru muhatap almamakta ve mağdur bu hakareti dolaylı yoldan yani eşinden öğrenmektedir. Sonuç olarak bu hakaret, mesajı alan eşin şikayetçi olmaması durumunda diğer eş açısından " yoklukta hakaret " olarak değerlendirilmekte ve cezalandırılabilmesi için en az 3 kişiye ihtilat ederek işlenmesi gerekmektedir.

Hakaret suçuyla korunmak istenen hukuksal değer kişilerin şeref, haysiyet ve namusu olarak belirtilmiştir. Bahse konu türden bir mesaj, aile birliği içinde özellikle bir kadın için çok ağır bir isnattır fakat yasa koyucunun izlediği suç siyaseti nedeniyle cezalandıramamaktadır.

Günlerdir çeşitli içtihat proğramlarında Yargıtay kararlarını incelememe rağmen bu durumu düzenleyen bir karar bulamadım. Cep telefonunun bu kadar yaygın kullanıldığı bir dönemde, böyle bir kararın çıkmamış olmasına ihtimal de veremiyorum. Bu husuta bir bilgisi olan arkladaşların yardımlarını bekliyorum .Saygılarımla.