Mesajı Okuyun
Old 04-01-2007, 10:47   #11
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.Kayar yine çok güzel bir konuyu gündeme taşımış, kendisine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

Gerçekten de "gebelik kadına has bir olay" olarak görüldüğünden istenmeyen gebelik bir kadın "problemi" olarak algılanmaktadır. Dolayısıyla, kadın bedeni üzerinden "ucuz maliyetle" çözümler üretilmektedir.

Sn. ragıp, bu durumun karlılık açısından değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiş. Ben kendi adıma böyle bir gerekliliği hiç hissetmiyorum, doğrusu. Zira, modern zamanların yeni tanrısı tıp biliminin o kadar da insancıl olmadığını , gözünü yeşil yeşil paracıkların bürüdüğünü, kelamından sual olunmaz ilaç firmalarının bire mal ettiklerini bine sattıklarını bilmiyor değilim. Bu "kar" güdülenmesinin getirilerinin kadın bedeni üzerinden "halledilmesi" işi ise çok can yakıcı. Tıbbın karlılık anlayışının gebelik kadın sorunudur yanlış-bilinci ile desteklenmesine karşı çıkıyorum.

Bilinen en güvenli doğum kontrol yöntemi vazektomi ya da kadında tüplerin bağlanmasıdır. Ancak, bu yöntemlerin geri dönüşü yoktur. Bunun dışında %99 oranında prezervatifin koruyucu olduğu söylenmektedir ( ki prezervatif aynı zamanda cinsel hastalıkların bulaşmasına karşı da önerilmektedir.)

Ben üniversitedeyken AIDS'e karşı bir kampanya vardı, Sağlık Bakanlığının yaptığı. Bir ölünün ayağından sarkan bir morg numarası fotoğrafının altında "Tek çare tek eşlilik" yazardı. Halbuki tek çare prezevatif denmeliydi. Bu tür bir kampanya bir muhafazakarlığı işaret etmektedir, aslında. Cinselliği hastalık korkusuyla bastırmaya çalışan bir tutuculuğu...

Bunun gibi, tüm gebelik kontrolü "pratiğinin" kadın bedeni üzerinden yürütülmesi de haksızdır. Cinslerin üzerinde konuşmaya yanaşmadığı, prezervatifle seks yapmanın "yağmurlukla duş almaya" benzetildiği ve şaka olarak geçiştirildiği bir coğrafyadayız. Kadının aldığı önlemlerin çoğu hormonal kontrolleri gerektirmekte ve bilinçli kullanılmadığı takdirde birçok yan etkiye sebep olmakta. (Bunu bilmek için jinekolog olmanın gerekmediğini söylememe de izin verin. ) Birçok kadının bu tür hapları kullanmak için doktora danışma imkanın olmadığını, iyi bir doktora görünmenin lüks sayıldığı ve bir vizitenin yaklaşık 100-150 YTL olduğu memleketimizde, hapın karlı oluşunun ne anlamı var?

Kadınların beden sağlığı ve bedenleri üzerindeki hakları herhangi bir ilaç firmasının karlılığının çok daha ötesinde önemlidir.

Karlılık dışında bir konu daha var ki o da kadın bedeni üzerinden yürütülen politikalarla ilgilidir. Bu gerek namus meselesinde gerekse gebelik "sorununda" aynı noktayı işaret etmektedir. Kadın bedeni "yeterince" değerli değildir.

Saygılar.