Mesajı Okuyun
Old 27-02-2013, 20:33   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Tanık gösterme şekli

MADDE 240 - (1) Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir.

(2) Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez.

(3) Tanık listesinde adres gösterilmemiş veya gösterilen adreste tanık bulunamamışsa, tarafa adres göstermesi için, işin niteliğine uygun kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılır.
Alıntı:
Gerekçe:"..Tanığın mahkemece dinlenebilmesi için hâkim huzurunda bulunması gerekmektedir. Tanığa çıkarılacak davetiyenin, bildirilen adrese tebliği zorunludur. Bu amaçla, tanığın adresinin tanık listesinde gösterilmesi gerekir. Tanık listesinde adres gösterilmemiş veya gösterilen adreste tanık bulunamamışsa tarafa adres göstermesi için, işin niteliğine uygun kesin süre verilir. Bu uygun süreyi hâkim kendisi tespit edecektir. Verilen süre içinde adres gösterilmez veya bildirilen yeni adres doğru olmazsa tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılacağı düzenlemesine de yer verilmiştir. Böylece tanığın adresinin gösterilmemesi veya yanlış gösterilmesinden doğan gecikmelerin önlenmesi amaçlanmıştır."
Hakim, olayınızda tanığa geçerli tebligat yapılıp tanığı dinlemesi gereken celsede mahkemeyi oyaladığınız ve boşa celse geçmesine sebep olduğunuz düşüncesinde. HMK.240/3'ü uygulamış.

Kusurunuzun olmadığı, kötüniyet ve davayı uzatma amacınız bulunmadığından bahisle ara karardan dönülmesini istemekte ve yeni celse tanığı hazır etmekte yarar var. Ve özellikle bir önceki celse ara kararlarına bakıp sadece sizin tanığınızın gelmemesinin celse uzatımına neden olmadığını toplanması gereken delillerin ve başkaca eksikliklerin tamamlanması gerektiğine işaret etmekte yarar var. Yeni celsede hazır bulundurduğunuz halde tanığınız dinlenmezse kararı temyiz etmekten başka çare de kalmıyor.

Aşağıdaki karar savunma hakkının kısıtlanmasına ilişkin güzel bir karar. Belki bu kararla hakimin fikri değişir. ))
Alıntı:
9.Hukuk Dairesi Esas: 2012/12079 Karar: 2012/26425

Dava: Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi E. S. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçersiz sebeplerle işverence feshedildiğini ileri sürerek, davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenlerle sona erdirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini haksız olarak feshettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının tanıklarının dinlenmemesinin savunma hakkını kısıtlayıp kısıtlamadığı noktasında toplanmaktadır.

Somut olayda davacının iş sözleşmesi performansının yeterli olmaması ve çalışma ortamındaki huzuru bozması iş akşını olumsuz yönde etkilemesi, 02.08.2010, 20.08.2010 ve 02.09.2010 tarihlerindeki savunmalarının yeterli görülmemesi nedeniyle 06.09.2010 tarihinde feshedilmiştir.

Davalı cevap dilekçesinde tanıklarını bildirmiş, davalı vekili ilk celseye gelmiş, ilk celse sonucunda alınan ara kararda davacı vekiline tanıklarını bildirmesi ve çağrı masraflarını yatırması gerektiği ihtar edilmiştir. Davalı vekiline herhangi bir ihtar yapılmamıştır. Takip eden diğer celseler davalı vekili duruşmaya gelmemiş mazeret göndermiş mahkemece de mazeretleri kabul edilmiştir. 21.06.2011 tarihli celsede mahkemece dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili kendi tanıklarının dinlenmediğini dosyanın bu şekli ile bilirkişiye gönderilmemesi gerektiğini belirterek ara karardan dönülmesini talep etmiş, mahkemece ara celse açılarak davalı vekilinin davaya katılmadığı, tanıklarının dinlenmesi için herhangi bir masraf yatırmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilerek dosya bilirkişiye gönderilmiş, davalı tanıkları dinlenmeden oluşan rapora göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
Öncelikle yukarıda anlatıldığı şekilde davalı vekiline tanıklarını bildirmesi ve çağrı masraflarını yatırması için bir ihtar yapılmamıştır. Her ne kadar davalı vekili çağrı masraflarını yatırmamışsa da, dosyanın bilirkişiye gönderilmesine yönelik ara kararından sonra itirazda bulunarak tanıklarının dinlenmesini, dinlendikten sonra dosyanın bilirkişiye gönderilmesini istemiştir. Bu aşamada mahkemece davalıya tanık çağrı masraflarını yatırması için süre verilmesi gerekirken, savunma ve hukuki dinlenilme hakkını kısıtlayacak şekilde talebin reddiyle davalının tanıkları dinlenmeden karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Ayrıca:
Alıntı:
2.Hukuk Dairesi Esas: 2012/3724 Karar: 2012/20653

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Mahkemece, davalı vekiline 27.04.2011 tarihli oturumda delillerini bildirmek, tanık göstermesi halinde hangi hususta dinlenecekleri hususunda açıklamada bulunmak üzere otuz gün kesin mehil verilmiş, duruşma 27.06.2011 gününe bırakılmıştır. Davalı vekili, tanınan kesin süre dışında 27.06.2011 günü oturum sırasında delil listesini sunmuş ve aynı gün, gösterdikleri tanıkların hazır bulunduğunu da ifade etmiştir. Bu durumda celse talikine sebep olunmamıştır. O halde, davalı vekili tanıklarını hazır ettiğini bildirdiğine göre bildirilen bu tanıklar dinlenilerek, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.09.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

Ve :http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14240


Kolay gelsin,