Mesajı Okuyun
Old 02-05-2002, 10:12   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Soruda, Sayın Poyraz 2 ayrı noktaya değinmektedir. Bunlar:

1- Hukuka aykırı olarak elde edilen delilin, ispat gücü nedir?
2- Hukuka aykırı olarak elde edilmiş bulunan delil, dosyaya sunulabilir mi?

Her iki soruda da delilin hukuka aykırı elde edilmiş olması hususu kabul edilmektedir. Başka bir ifade ile, hukuka aykırı elde edilip edilmediği belirsiz denmemektedir.

O halde,

Hukuka aykırı olarak elde edildiği sabit olan bir hukuki delil (adi senet, fotoğraf, görüntü, mektup vs..) hukuk mahkemesinde kişi tarafından delil olarak sunulmuş ise, hakimin hareket tarzı HUMK. esasları dahilinde nasıl olacaktır?

Mesela:

Basında da yakın tarihte yer aldığı üzere, Ünlü bir sanatçının özel resimleri çalınmış ve yazılı ve görsel basına dağıtılmıştı. Bu husus mahkeme marifetiyle de tespit edilmişti.

Bu durumda, İlgili sanatçıya çalıntı resme dayanarak, hakaret içeren yahut sövme suçuna vücut verecek bir ifade ileri sürülüp kişilik hakkına saldırıda bulunulduktan sonra, mağdurun (hukuk mahkemesinde) açtığı tazminat davasında, davalının iddiasını güçlendirmek için çalıntı olduğu belli olan ve basına sızan resimlere daynaması mümkün olabilecek midir? (Ceza davası açılmadığını kabul edelim)

'' ben kişilik hakkına saldırmadım, resme dayanarak yorum yaptım'' derse ve resmi dosyaya delil diye sunarsa, ne yapılacaktır?

(Maddeyi mahsusayı ispat yasağı olayına girmeden değerlendirelim)

Ayrıca,

Kıyasen, HUMK.317.maddesine bir göz atalım.. Bu maddeye göre, sahtelik iddiası var ise, hakim tarafından ''........ ve vakayi ve hadisattan haberdar olanların istimaına(dinlenmesine) karar verilmiş ise, bü tür senetler hükme kadar hiç bir işleme tabi tutulmaz...'' denmektedir. Hukuk davalarında kıyas mümkündür. Bu hüküm dikkate alınabilecek midir?

Son olarak şunu söylemek gerekir: Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan bir delil mutlaka ceza hukuku açısından müeyyideye tabidir. AY.38. madde de sadece ceza hukukuna yer verilmesi, Hukuk Yargılmasından bahsedilmemiş olması bu sebebe dayalı olarak lüzumsuz görülmüş olamaz mı?