Mesajı Okuyun
Old 04-01-2008, 17:25   #23
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan korayoz
Fsek 23 de kiralama veya ödünç verme hakkının eser sahibinde olduğu ancak alıcının aldığı ürünü satma hakkının olduğu belirtilmiş.

Tartışma konusu ile ilgili FSEK m.23 ün ilgili kısmı, belirtilenden biraz daha farklı anlaşılmakta ve uygulanmaktadır.

FSEK m.23/II son cümle
Kiralama ve kamuya ödünç verme yetkisi eser sahibinde kalmak kaydıyla, belirli nüshaların hak sahibinin yayma hakkını kullanması sonucu mülkiyeti devredilerek ülke sınırları içinde ilk satışı veya dağıtımı yapıldıktan sonra bunların yeniden satışı eser sahibine tanınan yayma hakkını ihlal etmez.

Daha önceki mesajlarda değinilen, makaledeki “yayma hakkının tükenmesi” meselesi Türk Hukuku açısından daha önce şöyle değerlendirilmiştir.

“Yayma hakkının tahditsiz olarak devri, bu hakkın eser sahibi bakımından tükenmiş olmasını ifade eder. Alman Hukukunda tükenme ilkesi olarak (Erschöpfungsgrundsatz) olarak adlandırılan bu esas FSEK m.23 tarafından özel olarak hükme bağlanmıştır.” ( Doç Dr.Şafak N.Erel, Türk Fikir ve Sanat Hukuku Dayınlarlı Yayınları Ankara 1988 baskı sayfa 127)

Dikkat edilirse, benzeri söylemler olmakla birlikte, küçük bir nüans var. Maddede yayma hakkının tüm devirlerinden bahsedilmemektedir, “belirli nüshalar” ile devirlerin bir kısmı hedeflenmektedir. Hangi nüshaların mülkiyetin devri sonucunu doğuracağı sorusuna verilecek cevabı, maddenin 1.fıkrası ve 14 üncü madde açıklamaktadır.

Maddenin 1.fıkrasındaki satışın yanısıra, “diğer yollarla dağıtmak hakkı” ifadesi, piyasaya arzedilen nüshalar üzerinde tahdit koyma hakkını verdiği gibi FSEK m.14 deki “Bir eserin umuma arzedilip edilmemesini, yayımlanma zamanını ve tarzını munhasıran eser sahibi tayin eder” düzenlemesi de açıktır.

Bu duruma göre, tahdit edilmemiş devirler fıkranın belirtmiş olduğu sonucu, tahdit edilmiş devirler ise taraflar arasındaki sözleşmenin sonuçlarını doğurur. Bkz Lisans sözleşmesi, Eula

Sayın Admin'in değinmiş olduğu reselling ( yeniden satım ve devir ) konusunda, sözleşmede hüküm bulunmasına rağmen geçerli olmayacağına dair görüş, başka hukuklarda hangi sebeplerle belirtilen sonuca ulaştı bilemiyorum. Bu sonuca, mevcut Türk hukuku açısından katılmasam da, en azından tartışmaya açılmasını son derece faydalı buluyorum.

Sonuçta globalleşen dünya pazarında, korumadan çıkarılmış bir kısım hakların Türkiye pazarında korunmaya devam etmesinin tutarlı bir açıklaması olamaz. Böyle bir eğilim varsa, Türk Hukuku'nun kendi vatandaşlarını, tüketicisini koruması açısından bu eğilime ayak uydurması, gerekli değişiklikleri yapması zorunludur.

Saygılarımla.