Mesajı Okuyun
Old 19-01-2022, 21:35   #8
LLM. Avukat Ömer Faruk İlgün

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ali Deniz Görhan
Meslektaşlarım merhaba,
Genel haciz yoluyla yaptığım takipte(ilamsız), ilk tebligat 20.11.2021 tarihinde iade döndü. Ben de 23.11.2021 tarihinde tebliğ mazbatası dönünce TK 21/2 istedim. 21/2 uyarınca tebligat henüz yoldayken borçlu haricen öğrenme ile 29.11.2021 tarihinde hiçbir adres ve telefon numarası bildirmeksizin takibe itiraz etti. Bu itiraz icra müdürlüğünce kabul edildi, bunun ardından da 1 Aralıkta 21/2 tebliğ oldu. Müdürlükten itirazın kabul edilmemesini talep ettim, ancak reddedilince icra mahkemesine şikayette bulundum. Yerel mahkeme şikayeti "her ne kadar tebliğ olmadan itiraz olmasa da alacaklının takibi devam ettirme iradesi olduğundan itirazın geçerli sayılacağı" gerekçesiyle reddetti.
Yargıtay kararlarında tebliğ olmadan itiraz süresi başlamaz, itiraz hakkı doğmaz diyor. Benim dosyama sunduklarımın(12. hukuk dairesi 2014/29725 esas ve 12.hukuk dairesi 2016/1451 esas) dışında örnek karar paylaşabilecek meslektaş var mı? Bu konuda mahkemelerin görüşü nasıl oluyor acaba? Dosya yüksek miktarlı olduğundan ve borçlu kayıp durumda olduğundan şu aşamada itirazın iptali davası açmayı düşünmüyorum.
Meslektaşım,
Bu konuda Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin Kararına göre;
2020/6620 E. , 2021/2293 K.
İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte borçluya “ödeme emri tebliğ edilemese” bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi
sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve
itirazda bulunmasına engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya müdürlükçe çıkarılıp bila tebliğ iade edilen ödeme emri bulunmaktadır.
Her ne kadar bölge adliye mahkemesi kararında Dairemizin bazı içtihatlarına atıfta bulunulmuş ise de, bahsi geçen içtihatlar her somut olayın niteliğine göre oluşturulmuş olup, Dairemizin sonradan oluşan ve usul ekonomisine de uygun olan uygulamalarına göre; borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde, borçlunun takipten haricen haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilemese bile borçlunun itirazı geçerli olup alacaklının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararı vardır.