Sayın meslektaşım, Ödeme yerini mahkeme belirlemiş bunda sorun yok. Peki kira bedelini de mi mahkemeye tespit ettirmiş. Cüzi bir rakam derken bu rakam kira tespit davasıyla mı tespit edilmiş. Öyle değil ise;
Öncelikle yazılı sözleşmenin yapıldığı gün kira bedeli ne miktarda ise o günden bugüne kadar Yargıtayımızın da kabul ettiği TEFE-TÜFE faiz oranına göre hesap yaptırın. Kira miktarı yine çok az kalıyorsa, Öncelikle kira bedeli için tespit davası açın diyorum. Tespit davası çok basit ve kısa süren bir dava biliyorsunuz. Önemli olan bir an önce mahalde keşif yaptırmak ve bunun için erkene gün almak. Böylece işi bitirebilirsiniz.
Bu davayı açarken de çevrede kiracı olarak oturanların ödediği kira bedellerini örnek gösterin. Tespit hükmü sonrası Arada rayiç fark varsa hesap yaptırıp, o bedel için hemen alacak davası açın. Diğer taraftan da ilamsız icra takibi ile sıkıştırın.
Yeni müvekkiliniz gayrimenkulü hangi yolla iktisap etmiş. Mesela miras diyelim:
Yeni müvekkil ölen kiralayanın mirasçısı ise kiralayan vefat ettiği anda mülkiyetle birlikte munzam alacaklar (ileride ödenecek olan kira alacakları) kiralayanın varsa borçları ile birlikte külli halefiyet yoluyla otomatikmen yeni müvekkilinizin nam ve hesabına geçmiştir.
Ama bağış mı, alım satım mı? Muvazalı mı değil mi? Bu intikal nasıl olmuş.
Sayın meslektaşlarım bilmediğiniz bir probleme çözüm araken biraz daha açık olursanız sevinirim. Görüşürüz.