Mesajı Okuyun
Old 24-09-2018, 18:58   #7
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan serennn
Sayın ahz,
sözü geçen karar sizde mevcutsa paylaşabılır mısınız?
(malesef tüm araştırmalarıma rağmen bulamadım)

2.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/247
Karar: 2001/1369
Karar Tarihi: 29.01.2001

Dava: Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin (6.11.2000 gün ve 11614-13566 sayılı ilamıyla) bozulmasına karar verilmişti. Adı geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Tarafların beş yıllık evlilikten sonra sık sık kavga edip ayrıldıkları son olarak ayrıldıkları ve tanık beyanıyla 5-10 seneden beri bir araya gelmedikleri anlaşılmıştır. Karı-kocanın ortada önemli bir neden ve taraflardan birinin belirgin kusuruna dayalı olmaksızın belirtilen uzun süre bir araya gelememeleri taraf vekillerinin beyanlarıyla da 2 yıldır evlilik birliğini fiilen tatil ettikleri bu nedenlerle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve tarafların yeniden bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının karar düzeltme isteğinin kabulüyle Dairenin 6.11.2000 gün 11614-13566 sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.

Sonuç: Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden E.'ye yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna, oyçokluğuyla karar verildi. 29.01.2001

MUHALEFET ŞERHİ

Tanık N. Ç.'in ifadesinde geçen evliliğin 1. yılında meydana gelen, hakaretle ilgili rencide edici sözlerin neler olduğu, açıklanmadığı gibi, bu olayın meydana geldiği 1981 yılından sonra evlilik birliği devam etmiş, tarafların 9.10.1985 doğumlu çocukları dünyaya gelmiştir. Evlilik 1987 yılına kadar devam etmiştir. Bundan sonra boşanmayı gerektiren bir olayın varlığı kanıtlanmamıştır.

Terk nedenine dayalı bir dava da bulunmamaktadır. Medeni Yasanın 134/1. maddesi koşulları oluşmadığından davanın reddi gerekir. Çoğunluk gerekçeleri taraf beyanlarına da aykırıdır. Karar düzeltme isteğinin reddi kanaatiyle değerli çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.