Mesajı Okuyun
Old 05-08-2010, 11:14   #5
Av.Anıl Göksel

 
Varsayılan

sayın meslektaşım ;

Unutulmamalıdır ki evlilik birliği toplumun temelini oluşturur ve gerek kanunen gerekse sosyal olarak en kutsal sayılan değerlerden birisidir. Genel prensip evlilik birliğinin sonlandırılması değil imkanlar elverdiği ölçüde devam ettirilmesidir. Hala evlilik birliğinin devam etmesi için yeterli imkanların varolduğunu göstermek de davalı vekili ve davanın reddini talep eden taraf olarak sizin görevinizdir.

Türk Medeni Kanunu 'Boşanma' başlığı altında boşanma sebeplerini (md.161 ve devamı) tahdidi olarak saymıştır. Bu sebepler içinde 'uzun süre boyunca fiilen ayrı kalınması' diye bir boşanma sebebi yoktur. Bununla birlikte genel boşanma sebebi olarak 'evlilik birliğinin temelinden sarsılması' gösterilmektedir. Her ne kadar 9 yıl sürmüş bir ayrılığın bu duruma işaret ettiği bir gerçekse de kanunun açık bir hükmü bulunmamaktadır.

Boşanma nedeni olarak tarafların uzun süredir ayrı yaşamasının gösterildiğini belirtmişsiniz. Bu duruma hangi tarafın kusurunun yol açtığı , kimden ve nelerden kaynaklandığı önem arzetmektedir. Tarafların boşanma hususunda uyuşan iradeleri olmamakla birlikte hangisinin daha az kusurlu olduğunun ortaya çıkması davanın sonucuna etki edecektir. Davalı vekili olduğunuza göre davacı tarafın kusurlu olduğunuza yönelik iddialarını ispatlamak yine davacı tarafın üzerindedir.

İstediğiniz gibi örnek kararlar sunamasam da davanın reddine karar verilmesi bana muhtemel görünüyor. 9 yıllık bir ayrı yaşam dahi evliliğin sona ermesine yol açmayabilir. Yine de tarafların bir araya gelerek 'anlaşmalı boşanma' konusunda bir mutabakata varmaları da , yaşanabilecek bir ihtimalden ziyade başvurulabilecek bir yol olarak görünmelidir diye düşünüyorum.

iyi çalışmalar dilerim.