Mesajı Okuyun
Old 03-05-2009, 23:34   #2
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/5678
K. 2006/5536
T. 11.5.2006
• İPTAL EDİLEN SİGORTA POLİÇESİ ( Prim Bedellerinin İadesi Amacıyla Yapılan Takibe Vaki İtirazın İptali Talebi - Davalı Sigorta Şirketinin Acentenin Sözleşmesinin Feshedildiği Primlerin Şirkete İntikal Ettirilmediği Savunması/Acente İle Davalı Şirketi Arasındaki İç İlişkinin Davacıyı İlgilendirmeyeceği )
• SİGORTA POLİÇESİNİN İPTAL EDİLMESİ ( Prim Bedellerinin İadesi Talebi - Sigortacının Primlerin Acentece Kendisine İntikal Ettirilmediği Savunmasının Yetkili Acenteye Ödeme Yapıldığının Tespiti Halinde Hukuki Değer Taşımayacağı )
• ACENTA İLE SİGORTA ŞİRKETİ ARASINDAKİ İÇ İLİŞKİ ( İptal Edilen Sigorta Poliçesi Nedeniyle Prim Bedellerinin İadesi Talebi - Sigorta Şirketinin Acentenin Primleri Şirkete İntikal Ettirilmediği Savunması/Aralarındaki İç İlişkinin Davacıyı İlgilendirmeyeceği )
• SİGORTA ŞİRKETİ İLE ACENTA ARASINDAKİ İÇ İLİŞKİ ( Davacıyı İlgilendirmeyeceği - İptal Edilen Sigorta Poliçesi Nedeniyle Prim Bedellerinin İadesi Talebi - Sigorta Şirketinin Acentenin Primleri Şirkete İntikal Ettirilmediği Savunması )
2004/m. 67
6762/m. 1263, 1294, 1298
ÖZET : Dava, iptal edilen sigorta poliçesi nedeniyle prim bedellerinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi, iptal edilen sigorta poliçelerini düzenleyen acentenin sözleşmesinin feshedildiğini, primlerin şirketlerine intikal ettirilmediğini savunmuştur. Acente ile davalı sigorta şirketi arasındaki iç ilişki davacıyı ilgilendirmez. Yetkili acenteye ödeme yapıldığının tespiti halinde söz konusu savunma hukuki değer taşımaz. Bu durumda iadesi istenen primlerin ödenip ödenmediği araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İzmir Asliye 3. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 24.02.2005 tarih ve 2003/622 - 2005/33 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi D.C. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin oto kiralama işiyle uğraştığını, kiralanan araçların davalıya sigortalı iken zeyilname ile iptal edildiğini, prim bedellerinin iadesi için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, % 40'tan aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, iptal edilen sigorta poliçelerini düzenleyen acentenin sözleşmesinin feshedildiğini, primlerin intikal etmediğini savunarak, davanın reddine, % 40'tan az olmamak üzere İcra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, zeyilnamelerin düzenlendiği tarihte acentelik sözleşmesinin feshedilmediği, primlerin davalıya intikal ettirilmemesinin acente ile davalı arasında olup, davacının iade talebini engellemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 5.303.5l0.401.-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren faizi ile tahsiline, hüküm altına alınan miktar üzerinden 2.l21.404.l60.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve sigorta poliçesinin iptali nedeniyle prim iadesi isteminin dair ve mürtehinin muvafakatını gerektirmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Dava, iptal edilen sigorta poliçesi nedeniyle prim iade bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.

Her ne kadar davalı tarafından, acentenin tahsil ettiği prim bedellerinin kendilerine intikal ettirilmediği savunulmuş ise de, acente ile davalı sigorta arasındaki iç ilişki davacıyı ilgilendirmez. Ancak, prim iadesi nedeniyle açılan işbu davada primlerin davalı ya da prim tahsiline yetkili acentesi tarafından tahsil edilip edilmediğinin belirlenmesi gerekmektedir. Bilirkişi raporunda poliçe ve temlikname içeriğine göre iadesi istenilen prim bedelleri saptanmış olup, kasko ve ihtiyari mali sorumluluk poliçesi niteliğinde bulunan davaya konu Müşterek Sigorta Poliçeleri makbuz hükmünde değildir.

O halde mahkemece, prim bedelinin tahsiline ilişkin olduğu belirtilen çek de incelenmek suretiyle davalı şirket ve acentenin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp, iadesi istenilen prim bedellerinin ödenip ödenmediği üzerinde durularak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

3- Bozma neden ve şekline göre davalının İcra-inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ( 3 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine,11.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.