Konu: 8 Mart 2008
Mesajı Okuyun
Old 09-03-2008, 14:00   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Yasalar Uygulansın Diye Kadınlar Davalara Müdahil Olmayı İstiyor


8 Mart arifesinde kadınlar adliye önündeydi. "Yasalarda olumlu kazanımlar var ama şiddet durmuyor" diyen kadınlar kamu davalarında müdahil olmayı talep ettiler.

Bugün Sultanahmet Adliyesi önünde toplanan bir grup kadın kamu davalarında müdahil olmak için başvurularda bulunacaklarını açıkladılar.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü arifesinde, son 25 yılda yasalarda kadınların pek çok kazanımı olduğunu ancak uygulamada sorunların yaşandığını belirten kadınlar "Kadınlara yönelik suçlarda tarafız" dediler.

Kadınlar yarın da miting alanlarında sorunlara dikkat çekecek, 8 Mart'ı kutlayacaklar.

"Her üç kadından biri şiddete maruz kalıyor"

Yaklaşık 20 kadının katıldığı basın açıklamasında metni Gülsun Kanat okudu. Kanat "Kadınlara yönelik suçlar her gün tekrar tekrar işlenirken kadınların bedeni üzerinde tahakküm kuran erkek egemen sistem, yargı ve cezalandırma süreçlerini de etkiliyor.Sonuçta kadına yönelik şiddet suçu engellenemiyor" diyerek kadın ve şiddete dair bazı verileri sıraladı:

"Her üç kadından biri şiddete maruz kalıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı'nın hazırladığı "2006 Yılı Faaliyet Raporu"na göre, Türkiye'de sadece kayıtlara geçmiş 72 bin 643 kadına yönelik şiddet içerikli saldırı bilgisi var.

Bu kadınlardan 842'si saldırılar neticesinde öldürüldü, yaralanan kadın sayısı 9 bin 317 oldu. 2001-2006 arasında namus adına bin 806 cinayetin işlendiğini, aynı dönemde 5 bin 375 kadının da intihar ettiğini bizzat bakan Nimet Çubukçu'nun kendisi açıkladı."

Genellikle bu tür davaların sanık ve avukatı ile mahkeme heyeti ve savcı arasında bir dosyadan ibaret olarak kaldığını söyleyen Kanat "Özellikle namus adına işlenen cinayetlerde öldürülen kadının ailesi şikayetçi olmuyor ve ölenin ve/veya zarar göreninin haklarını doğrudan savunan kimse bulunmuyor" dedi.

Yasalar değişti, uygulayan yok
25 yılı aşkın süredir kadın hareketinin gerek toplumsal yaşamda gerekse de yasalar boyutunda kadınlar lehine birçok kazanımı olduğunu söyleyen Kanat Türk Ceza Kanununda (TCK) medeni kanununda kadından yana değişiklikleri, 4320 sayılı aileyi korumaya ilişkin yasanın oluşturulmasını örnek verdi, ancak yasaların uygulanması için çaba olmadığını aktardı.

Kanat kadın örgütleri adına taleplerini şöyle ifade etti:

"5271 sayılı yasanın davalara katılma hakkı ile ilgili 237. maddesinde 'Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikayetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler' denilmekte. Yasa maddesinden yararlanmak ve suçtan bizzat zarar gören kadınlar ve kadın örgütleri olarak davalara müdahil olarak kabulümüzü istiyoruz."

Kadınlar "Kabahat değil cinsel saldırı", "Kadın katliamlarında tarafız", "Erkek vuruyor, devlet koruyor", "Şiddet her yerde devlet nerede", "Kimsenin namusu olmayacağız" sloganları attılar.


Açıklamaya destek veren kadın grupları şöyle:

Adana Kadın Danışma Merkezi ve Sığınma evi Kurma Derneği (AKDAM), Amargi, Bartın Kadınlar Dayanışma Derneğini Başkent Kadın Platformu, Çağdaş Hukuçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi Kadın Hakları Komisyonu, Filmmor, Fitne Fücur, İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı, İris Eşitlik Gözlem Raporu Grubu, İzmir Kadın Dayanışma Derneği, İzmir Çiğli Kadın Dayanışma Evi (ÇEKEV),Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler, Kadın Hakları Hukuk Çalışma Grubu, Kadın Dayanışma Vakfı, Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV), Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA-DER), Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM), Mor Çatı, Pazartesi, Sosyalist Feminist Kolektif, Şahmaran Kadın Da(ya)nışma ve Araştırma Derneği. (EZÖ/GG

BİA Haber Merkezi - İstanbul

07 Mart 2008, Cuma

Emine ÖZCAN

http://bianet.org/bianet/kategori/bi...olmayi-istiyor