Mesajı Okuyun
Old 08-09-2007, 01:26   #15
AV.ZAFER TUNCA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Dogu Akdenizli
Bunun yanıtını CUMUK'ta bulmak mümkün...Masumluk karinesi...Bu karineye göre Mahkemece suçluluğu ispatlanıncaya kadar kimse suçlu sayılmaz.Dolayısıyla şüpheliden , hukuka aykırı olarak elde edilen deliller ayrıca suç teşkil eder...

öncelikle yanıtınız için teşekkürler sayın Akdenizli
mesajınıza yanıt verirken öncelikle bir şekli hatanıza dikkatinizi çekmek istedim izninizle. "CUMUK" klavye kullanım hatasından kaynaklanıyor sanırım? biliyorsunuz ilgili kanunun kısaltması, mülga kanun bakımından CMUK, yeni kanun içinse CMK

ikinci ve genel bir açıklamayı da bu mesaja yanıt verirken dile getirmek istiyorum.

bu konuda asıl tartışılacak nüve, bence, hukuka aykırı delillerin dikkate alınmamasının hangi amaca özgülendiği. bunun yanında amaç-araç işlevselliği göz önüne alınırsa, başka bir çözüm yolunun neden göz ardı edildiği ve neden kolaya kaçılarak yine aslında vatandaşın mağdur edildiği. usul kanununa böyle bir madde gereklidir, buna çok da fazla bir itirazım aslen yok. ancak devlet-vatandaş kutuplarının karşı karşıya duruşları açısından, devletin daha fazla mağduriyete yol açmak yerine mağduriyeti gidermesi gerekli diye düşünüyorum.
ancak bu konuda asli unsur, soruşturma makamlarının ıslahıdır. kolluğun hukuka aykırı yollarla elde ettiği delil ortadan kaldırılmış olmakla birlikte, vatandaşın şüpheli veya sanık olarak gördüğü hukuka aykırı muamele halen devam etmektedir. bence devletin hukuka aykırı delil düzenlemesinin temel nedeni, kolluğu bu suretle ıslaha çabalamasıdır. bunun yerine, "hukuka aykırı delil elde eden kolluk görevlisi, görevden el çektirilir ve söz konusu delil de yok sayılır" tarzında bir hüküm çok daha işlevsel olurdu.
hukuka aykırı delillerin, ki bence en ağır olanı da ikrar elde edilmesidir, kullanılmaması şarttır. salt ve soyut ikrarla asla mahkumiyet kararı verilememelidir. ancak tekrar ve üstüne basa basa söylediğim gibi, hukuka aykırı delil elde eden soruşturma makamlarının kabahati mağdurların sırtına yüklenmemelidir. mağdur olan vatandaş devlete sığınırken, devlet kendi görevlileri eliyle kaş yaparken göz çıkarmaktadır. hukuka aykırı delil düzenlemesinin ve bu düzenlemenin tek başına uygulamayı değiştireceğine inanılmasının hukuk devletinin hukukla köşe kapmaca oynamasından başka birşey olduğunu düşünemiyorum.

bu arada, şimdi aklıma gelen bir fikri de hemen sıcak sıcak paylaşmak istedim. bence delil karartan ya da hukuka aykırı delil elde eden soruşturma makamları aleyhine vatandaş doğrudan hizmet kusurunu aşan ağır şahsi kusur nedeniyle tazminat davası açabilir. AİHS kapsamında da devlet aleyhine tazminat davası ya da idare mahkemesinde tam yargı davası açılabilir büyük ihtimalle. dayanakları bulunduktan sonra çok rahat mahkumiyet kararları alabiliriz bence.
yazarken de insanın aklına neler geliyormuş
neyse fikri buldum ben bunu bir yerlere not alayım. zaten bir hayli uzamış ve sonuca bağlamak gelmemişti içimden
fikir beyan eden tüm meslektaşlara saygılar