Mesajı Okuyun
Old 14-09-2010, 18:52   #1
dilekacr

 
Varsayılan Ve hakim buyurur ki: "Avukat Hanım ayağa kalkın!!" (Ara kararda ayağa kalkmak)

Başlıktaki sözler bi hakime ait.
Bugün xx Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi tarafından tarafıma uyarı olarak bildirildi. Hakim kısa olmayan bir arar karar yazdırmaktaydı ve ben de ara kararla ilgili notumu almak ve ardından da belirlenecek duruşma gününü ajandama kaydetmek üzere oturmuştum ki hakim beyin dikkatini çekti ve karar yazdırırken neden oturduğumu sordu. Ben de bunun üzerine çünkü mevzuatta ve hukuk usulünde avukatın ayağa kalkacağına dair bir hüküm olmadığını bu yüzden ayağa kalkmama gerek olmadığını belirttim. Hakim bunun üzerine bir hakim olmasına rağmen hukuk dışı bir söylemle teamülün böyle olduğunu ve heryerde ayağa kalkıldığını söyledi. Bunun üzerine ben de bunun bir hukuk kuralı olmadığını ayrıca insani yönden bakıldığında bile kendisinin uzun uzun ara karar yazdırdığını ve bir insan olarak da ayağımın ya da belimin ağrıyabileceğini, oturmamın ya da ayakta beklememin mahkemeye hiç bir şekilde etkilemediğini söyledim ve ayakta beklememizden mutlu oluyorlarsa bekleyebileceğimi söyledim. Bunun üzerine hakim bey epey bir sinirlenerek durumu zapta geçti ve bana yönelik bir ihtarda bulundu bunun üzerine ikinci dosyamın duruşmasına başladı. Aynı şekilde ara yazdırılırken oturmam üzerine Avukat hanım ayağa kalkın dedi, benim de kalkmıyorum hakim bey demem üzerine durumu yeniden zapta geçerek bu defa benim adıma neden kalkmadığım hususunu da sorarak zapta geçirdi. Bir ara ayrıntılı gerekçelerimi yazmayarak her söylediğinizi yazamam demesi üzerine madem sordunuz beyanım neyse yazmak zorundasınız demem üzerine söylediklerimin bir kısmını daha yazdı. Ankara barosuna bağlı olduğumu ve beni şikayet edebileceğini söylemem üzerine, benim baroyla işim olmaz Hukuk işleri genel müdürlüğüne yazıp bu işin doğrusu konusunda görüş soracağım, karar verip bildirsinler herkese uygulayalım dedi. Görüş sormak için göndereceğini söylemişse de kızgınlığından ısrarlı bir şekilde ayağa kaldırmaya çalışmasından anladığım üzere, zannımca bu bir şikayet konusu haline gelecektir...
Gelelim fasulyenin faydalarına...
BU konuda hukuk usulünü meslek kurallarını ve avukatlık kanununu çok daha önceden incelemiş ve ayağa kalkma zorunluluğumuz olmadığını bilen bri kaç avukatdan biri olsam da; adliyede daha barışçıl çalışmak adına ve biraz da alışkanlıktan biraz da herkes de kalkıyor zaten duruşma zaptımızı alıp gitcez hakimlerimiz de üzülmesin diyerek ayağa kalkmaktaydım( daha önce başka bir hakimden daha uyarı aldım ancak kalabalık bri ortamda ayağa kalkmamam göze çarptığı için sanırım zoruna gitti o sebepten söyledi, yoksa duruşma salonu tenhayken yapmazdı:)), fakat ona da aynı şekilde mevzuatı hatırlatmam üzerine sadece kafa sallamış üstünde durmamıştı), Ayağa kalkıp kalkmadığımı umursamayan mütevazi ve olgun hakimlerle ise sorun yaşamamıştım, fakat sonunda biri ile olanlar oldu. Ancak sorun şurdaydı bu defa; biz avukatlar ister saygıdan ister alışkanlıktan ister teamülden deyin, usulde bir kural olmadığı halde kendi irademizle ayağa kalkarken, hakimler neden bir defa olsun ayağa kalkmayınca fahiş hata yapmışcasına bizi ayağa kaldırmaya çalışmakta ve duruşma salonunda gerek meslektaşların gerek müvekkillerin gerekse de vatandaşın önünde kamu görevini ifa eden bir avukatı büyük bir saygısızlık yapmışçasına uyarmakta ve kalem katibi muamelesi ile emir vererk ille de ayağa kalkmaya zorlamaktaydılar? Hem de ara karar gereğini yapmak üzere notunu almakta ve işini yapmakta olan avukatın çalışma bütünlüğünü bölercesine, umarsızca ve fütursuzca zabıtlara geçerek, ihtarlar yağdırarak...Asıl saygısızlık bu değilmiydi? Yargılamanın eşit sac ayaklarından biri diğerini ayağa kalkmaya zorluyordu. Avukatlık mesleğininin ve avukatın bu kadar mı değeri vardı? Emir verdiği bir katipten farksız..
Daha da vahim olan şey ise bazı meslektaşların kalksak ne kaybederiz ya da kalkcaz tabi mahkemeye saygı yollu söylemleri. Bazıları ise böyle bir davranış gösterdiğim için hayretler içinde, herhalde sinirli bir anınıza denk geldi ondan tepki verdiniz demekteler, trajikomik değil mi?
Sonuç olarak tutanaklar hukuk işleri genel müdürlüğüne gönderilecekmiş ve görüş sorulacakmış, ancak böyle bir görüş sorma yazısının hakkımda bir soruşturma açılmasıyla sonuçlanacağını düşünüyorum, malum oradakiler de hakim ve buradakilerden pek farklı düşündüklerini zannetmiyorum, en önemsiz tartışmalar sebebiyle dahi avukatlar hakkında davalar açılmasından belli zaten
Av. Dilek ACAR ERSOY