Mesajı Okuyun
Old 22-07-2004, 16:05   #7
Av.Kadir

 
Varsayılan

Sevgili İbrahimbey;

Sizin bu değerli görüşlerinize katılmamak mümkün değil. Ne yazık ki bziler nedense çok duyarsız bir şekildeyiz. Bu ülkede yargı siste4minin bir parçası olduğumuzu sanırım kabul edemiyoruz. Hakimler ve savcılar ile konuşurken cümlemizin sonuna mutlaka bir efendim kelimesi ekliyoruz. Adliye koridorunda bankta oturan meslektaşlarımız odasına gitmek için oradan geçen ve bazen bir selamı bizden esirgeyen hakim ve savcıyı görünce ayağa kalkıyor. Elbette her insan saygıya değer. Ama nedense bu durumlar bana saygı değil de altlık üstlük ilişkisi gibi geliyor.Ya da ben öyle hissediyorum. Bizler sessiz,meslek birlğimiz sessiz. Sonuç avukatlık özen mesleğidir. Avukatın hata yapma hakkı ve şansı olmadığı gibi aynı takımda beraber top koşturduğu memurların,hakim ve savcıların da olası hatalarını avukat kapatmak zorunda. Üstelik memur buraya masraf verilmedi diye not düşmüş demek ki vermemişsiniz diyen hakime ben verdim deyince bir de bana itiraz al sana bir sarı kart gibi celse harcına mahkum edilmek de kaderimiz herhalde. İşin acı tarafı eğer ben tamam yatıralım desem bana kesin süre verecek ben de verdiğim parayı bir daha verecektim. Tabi ki burada sorun olan para değil. Bu zihniyet. Benim memurum doğru söyler ama avukatın söylediği doğru olmayabilir. Borçlu olduğumu kabul etsem 3.000.000 T.L ödeeyecektim.Ama borcumu inkar ettiğim için 10.100.000 TL de icra inkar tazminatına mahkum edildim.
Bizler susmaya devam edelim. Yaz günü bile mümkün olduğunca 4 düğmeli ceket giyip önümüzü ilikleyelim. Bize yapılan haksızlıklarda aman bana ne diyelim. Düzeni sen mi değiştireceksin deyip sistemin bir parçası olalım. Ne dersiniz?