Mesajı Okuyun
Old 25-07-2005, 19:16   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

http://www.internethaber.com/ Behiç Kılıç'ın köşeyazısı


Kahramanın ölümü
--------------------------------------------------------------------------------


Birkaç gün önce Türkiye önemli bir evladını kaybetti. Karadeniz Otoyolu'na karşı hukuk mücadelesi verirken vurulan avukat Cihan Eren girdiği yoğun bakımdan çıkamadı.

Cihan Eren İstanbul Barosu avukatıydı... Karadeniz Otoyolu'nun, kendi doğduğu ilçe Fındıklı'dan geçeceğini öğrenince bunu durdurmak için harekete geçti... 1998 yılında hukuk mücadelesini başlattı...

Otoyolun SİT alanı olan Fındıklı'dan geçmemesi için iki ayrı dava açtı. Sık sık Rize'ye gidip kamuoyu oluşturmaya çalıştı. Tam davanın keşfi yapılacakken 18 Nisan günü Fındıklı'da silahlı saldırıya uğradı. Üç kurşunla karnından vurulan Eren ağır yaralandı. Cihan Eren'in ölümü. Karadeniz'deki çevre katliamını içleri parçalanarak izleyenleri derinden sarstı. Ama nu cinayet, ardında bir çok soru işareti taşımasına rağmen, ilginç biçimde adeta küllenmeye terk edildi. Biz bilgiye ulaştıkça bu konuda yazacağız.

Şimdi, Avukat Cihan Eren'in hayatına mal olam mücadelesinden geriye kalanı, olayın hikayesini hatırlayalım;

Türkiye avukat Cihan Eren'i Karadeniz Sahil Otoyolu Projesi'nin, Rize'nin Fındıklı ilçesi kısmının iptali için verdiği mücadele ile tanıdı. İstanbul Barosu avukatı olan Eren, memleketi Rize'nin SİT alanı olan sahili için yıllarca mücadele verdi. Ancak 18 Nisan tarihinde Fındıklı sahilinde uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Eren, üç aydır süren yaşam mücadelesini kaybetti. Diyabet hastası olduğu için tedaviye yanıt vermedi ve tedavisi süresince komada kaldı. Cihan Eren'in (57), Karadeniz Sahil Otoyolu'nun Rize'nin Fındıklı ilçesinin sahilinden geçmemesi için verdiği mücadele 1998 yılında başladı. Karadeniz Sahil Yolu ile ilgili yapılan projelendirmede yolun Fındıklı sahilinden geçeceği ortaya çıkınca ilçenin önde gelenleri, yolun kıyıdan geçişi ile ilgili alınan iki kararın iptali için Trabzon İdare Mahkemesi'ne iki ayrı dava açtı. Davalara önceleri dışarıdan destek veren Cihan Eren, daha sonra bizzat davacı avukatı olarak
duruşmalara katılmaya başladı. Bir yandan hukuk mücadelesi yürüten Eren, diğer yandan da İstanbul'da oturmasına rağmen sık sık bölgeye giderek, proje aleyhine organizasyonlar düzenliyor ve kamuoyu oluşturmaya çalışıyordu.

Yapılacak keşif için 18 Nisan'da Fındıklı'ya giden Cihan Eren, Serhat Karadeniz isimli saldırgan tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. Eren, üç kurşunla ağır yaralandı. Daha sonra teslim olan saldırgan, 'Cinayeti meşhur olmak için işledim' dediyse de olayın keşiften iki gün önce yaşanması
nedeniyle ifade inandırıcı bulunmadı. Saldırıdan iki gün sonra bilirkişi heyeti Fındıklı sahilinde keşif yaptı. Keşfin ardından mahkeme haziran sonunda Eren'in; otoyolun 'Fındıklı geçişi için yürütmenin durdurulması' talebine uydu ve 3. derece SİT alanından yol geçirilmesi planlanan proje için yürütmeyi durdurma kararı verdi. Aynı konuyla ilgili açılan ikinci davada da yine yürütmeyi durdurma kararı verildi. Ancak Cihan Eren, mücadelesinin sonunda ulaştığı zaferi göremeden yaşamını yitirdi.

Ve bu davada kendisini destekleyen,omuz omuza mücadele eden sevgili dostu, kardeşi Kazım Koyuncu'ya kavuştu.

Avukat Cihan Eren'in mücadele dosyasında yer alan bilirkişi raporuna da göz atalım. Bu raporda, sahipsiz ülkenin nasıl kitabına uydurularak talan edilebileceğinin gizli kodları bulunuyor.

Bilirkişi raporu "yol kanunlara, bilime aykırı" dedi. Fındıklı'daki yol çalışması durduruldu. Fındıklı Aksu mevkiinde 3. derece Sit alanından yol geçirilmesine izin veren Trabzon Koruma Kurulu Kararının iptali için Av. Cihan Eren ve Aksu Muhtarı Musa Kazim Özçiçek tarafından Trabzon İdare Mahkemesinde açılan davada, Ankara Gazi Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyeleri tarafından hazırlanan bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. Bilirkişi İncelemesinden iki gün önce Av.Cihan Eren saldırıya uğramıştı. Mahkeme rapor üzerine Trabzon Koruma Kurulunun Aksu'da denizin doldurularak yol yapılmasına izin veren kararının iptali için açılan davada tedbir olarak yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Bilirkişi raporu

"Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nun 08.10.2004 tarih ve 15 sayılı, Rize ili, Fındıklı İlçesi, Aksu mahallesi, sahil şeridindeki Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü'nce hazırlanan yol güzergah projesinin kamu yararı nedeniyle onaylanmasına dair işlemi, Anayasaya, Kıyı Kanununa, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa, şehircilik ilke ve esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu" görüşüne yer vermiştir.

Trabzon İdare mahkemesi 9 Haziran 2005 tarihinde verdiği yürütmeyi durdurma kararında" açıkça hukuğa aykırı olduğu ve uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlara sebep olacağı anlaşılan idari işlemin durdurulmasına" oybirliği karar vermiştir."

Bilirkişi raporunda Fındıklı Aksu'da yol inşaatının yasalara ve kamu menfaatine aykırılığını tespit eden görüşler şunlar:

"Bu çerçevde içinde değerlendirildiğinde ve dolgu alanlarının"özel durumlarda, ekolojik özellikler dikkate alınarak yapılması" koşulunun getirildiği göz önüne alındığında, dolgu alanlarının, kentsel açık alanların yeterli olmaması, veya kentin kıyı alanın ve toplumun yaralanmasına açık alanlarının kısıtlı olması halinde, kente kıyı alanı sunmak amacıyla tanımlandığı açıkça ortaya çıkmaktadır. Dolgu üzerinde yapılması söz konusu olan tüm kullanımlar görüldüğü gibi kente hitap eden, kentlinin yaşam kalitesini yükseltici türden tesislerdir. Dolgu alanında yer alabileceği belirtilen yol, dolgu alanında yer alan bu tesislerin kentliler tarafından daha rahat kullanılması ve bu tesislere erişimin kolaylaştırılması için yapılması gereken yolu ifade etmektedir. Dolgu alanları üzerinde kentsel ihtiyaçlara cevap veren ve mevcut kentsel alan ile bütünleşen bir arazi kullanımı ve ulaşım sistemi yer almalıdır. Yoksa kıyı Kanunun dolgu alanları ile ilgili maddelerinin kentlinin kıyıya erişimini kıstlayacak ve bir bariyer olarak çalışacak olan dava konusu Karadeniz Sahil Yolu gibi bir çevre yolunun yapılmasına olanak vermek üzere yazılmış olması mümkün değildir. Çünkü kanun koyucu Kıyı Kanunun her maddesinde temel ilke olarak kıyıların açık tutulması ve halkın erişimine serbest olması ilkesini getirmiştir. Dolayısıyla dolgu üzerinde kentlinin kıyıya ulaşabilirliğini tümüyle sıfıra indirecek bir çevre yolunun dolgu alanı üzerinde yer alması mümkün değildir. Bu husus Kıyı Kanunun genel hükümlerinin diğer hükümlerle birlikte detaylı olarak irdelenmesiyle ortaya çıkmaktadır.

Dolgu alanlarında yasaya göre yapılması mümkün olan kullanımlar, sahil şeridinin ikinci 50 metrelik kesiminde yer alabilecek kullanımlar ile benzer niteliktedir. Kıyı Yasası Uygulama Yönetmeliğinin 4. maddesinde tanımlanan bu kullanımlar ise çok kısıtlı olup dava konusu Karadeniz Sahil Yolu gibi transit özelliği olan bir çevre yolu kullanımını içermemektedir.

Kıyıda yol yapılmasına izin vermeyen, sahil şeridinin ilk 50 metrelik kısmında dahi sadece yaya yolu yapılmasını, taşıt yolu açılmamasını tümüyle açık alan kulanımı düzenlenmesini öneren bir yaklaşımın, bu alanın önünde oluşturulacak dolgu alanında tam tersine bir çevre yolunun yapılmasını öngörmesi tamamen kanunun ruhuna aykırıdır."

Fındıklı Aksu için açılan davada verilen bilirkişi raporu ve bu rapora dayanarak mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararı, sivil toplum kuruluşlarının, Karadeniz Sahil Yolunun tümüyle yasadışı yapıldığına dair savlarını esastan kabul etmektir. Bu karar bundan sonraki uygulamalar için emsal teşkil edecek nitelikte.

Cihan Eren artık yok, Kazım Koyuncu da...

Başlattıkları mücadele bayrağı yere düşmesin..