Alıntı: Yazan genc_mudur24 ...memur işlemini şikayet icra mahkemesine yapılır ancak bazı değerli avukatlarımız bu hususu göz ardı edip işlemi Savcılık kanalıyla çözmeye çalışmakta ve vatandaşı bu yola yönelendirmektedir , yukarıdada bazı arkadaşlarımızda memur işlemini şikayet yolunu seçmeyip savcılık yolunu seçmenin daha mantıklı olduğunu ve idari soruşturmanında açılacağını belirtmiş...Ben bu hususta size katılmamakla birlikte söyleminizi icra müdürü olarak vede avukatları meslektaşlarımdan sayan biri olarak kınıyorum...Bu nedenle yılın sadece 1 veya 2 haftası devir işleriyle uğraşan icra müdürlüklerine bu hususta hoşgörü gösterilmesini diliyorum...

"genç_müdür" zannediyorum ister istemez taraflı ve duygusal bakmış. mevcut durumda "kınanacak" bir şey olmadığını belirtmek isterim. bununla birlikte yukarıdaki meslektaşlarımın da belirttiği gibi icra mahkemesinde "şikayet1 ve Savcılıkta "suç duyurusu" yolları mevcut. (emin olmamakla birlikte) idari soruşturma Savcının Adalet Bakanlığından soruşturma izni istemesiyle kendiliğinden başlıyor. Burada "hangi" yolun kullanılacağı açıkçası işi zorlamaktan ziyade konu edilen olay-duruma göre değişir diye düşünüyorum. Hukuka aykırı bir işlem var ise (işlemin yapılmaması da bir nevi hukuka aykırı işlemdir) suç duyurusunun gereksiz ve usulsüz olacağı, şikayetin yeterli olacağı kanaatindeyim. bununla birlikte memurun görevi olduğu işi açıkça savsaklaması, yapmamaya gayret etmesi net bir şekilde "suç duyurusu" konusudur. Sorunuzun cevabı olarak bu kıstası almanız yeterli olacaktır.

(soruyla dolaylı bağlantılı olmak şartı ile tartışıldığını gördüğüm için belirtiyorumFakat bu noktada "genç_müdür" beyin de dediklerine katılmak gerekiyor. Zira memurların görevleri sadece gelen avukat-vatanda talep veya işlerinden ibaret değil. bir takım idari işlemleri, yazışmaları, kayıtları da yapmaları gerekiyor ki yıl sonu bunlar çok daha yoğun oluyor. bu anlamda meslektaşlarımızın "ihtiyati haciz" gibi veya süreli işlemler dışında bir veya iki hafta anlayış göstermelerinde kanaatimce bir sakınca yok. İş kaçmaz arkadaşlar, kaçacaksa da "ihtiyati" gibi yolları kullanmak gerek, memurla kavga etmek değil. kaldı ki bir çok arkadaşımız bu konuda son derece anlayışlı

ancak memur ve müdürlerin bu anlayışı GENELDE sürekli suistimal ettikleri de bir gerçek. bir haftalık devir işi için iki hafta önceden kalem kapısını kilitlemeler, yine ocak ayında işi olabildiğince yavaşlatma ve ötelemeler de artık nadire değil, genele vurulmuş bir uygulama. Bunun önüne geçilmesi için her ilde avukatların toplu olarak veya baro kanalıyla "Adalet Komisyonuna-komisyonlarına" her yılın son ve yeni yılın ilk haftasını idari işlemlere resmen" ayrılabilir. herkesin kafası rahatlar. Bizler ne zaman işlem yapamayacağımızı biliriz. Memurlar da o tarihler dışında "devir bahanesi" ile işlem yapmaktan kaçınamazlar.