"Bu hayatta ya tozu dumana katarsın ya da tozu dumanı yutarsın.." Bu sitede okuduğum bir cümle bu. Eğer tozu dumana katma gücün, cesaretin, sabrın, yeteneğin, bilgin, azmin, çalışkanlığın var ise ben serbest avukatlık yapmanı öneririm.

Nacizane, mesajlarından şahsın hakkında vardığım önyargım, biraz keyfine düşkün olduğun yönünde. Sabah 9 akşam 5 gibi bir mesai istiyor isen; bunu bayan olmanla açıklamaya çalışmamalısın. Bu bence tamamen senin karakterinle alakalıdır. Yanlış anlama, bunun kötü bir şey olduğunu söylüyor yada buna inanıyor değilim. Ama bence önce kendini tanımalısın. Kendi şahsi koşullarımı sana biraz anlatmak isterim. Bayanım, bekarım. Haftanın 5 günü çok yoğun çalışırım. Genelde bu 5 günün 3 ünde ofisimden akşam 22:00-23:00 arası çıkabiliyorum. Ayrıca şehir dışı işlerim de var ve hemen hemen ayda 4-5 kez il dışına gidiyorum. Bazen öyle denk geliyor ki; bugün Ankarada oluyorum. Yarın sabah İzmire dönüyor, ofise uğrayıp yeniden yola çıkıp bir başka ile geçiyorum. Bir sonraki gün gece ancak evime varabiliyorum. Mutlu muyum? Evet. Rahat mıyım? Evet.

Bu, rahatlıktan, mutluluktan ne anladığına bağlı tabi. Ben akşamüstü 5 te işten çıktığım günler, kendimi işe yaramamış, bir iş yapmamış hissediyorum. Bayan olmam ise işimi zorlaştırmıyor ve işimi yaparken cinsiyetimin bir önem arzetmediğine inanıyorum.

Bahsini ettiğin şey ise bayan olduğun için eve erken gitmek istemen ise; aman da eşim yemeği hazır bulsun derdinde isen; çocuklarım hayatımdır diyorsan; zaten dünyaya aynı pencereden bakmıyoruz demektir. Eğer böyle bir karakterde isen bence hiç düşünme ve kurum avukatlığı yönünde şansını zorla. Serbest avukatlıkla mutlu olamazsın.

Herkes aynı olmak zorunda değil ki zaten olmasın da. sadece kendini tanı canım. Hayattan beklentilerini netleştir. Zaten varacağın sonuç, tüm seçimlerinde istikrarla yolunu bulmanı sağlayacaktır.

Seçimin her ne olursa olsun; başarılı olmanı dilerim..